Author Topic: Srebrenitsa soykırımı  (Read 12623 times)

0 Members and 1 Guest are viewing this topic.

Offline bogutevolu

  • Charter member
  • *****
  • Posts: 1000
  • Gender: Male
Srebrenitsa soykırımı
« on: July 13, 2010, 08:56 »
"Yapılanlar Büyük Trajedi"

Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç, Srebrenitsa ile ilgili, "Yapılanlar tüm Boşnak halkı ve eski Yugoslavya topraklarında yaşayan herkes için büyük bir trajedidir" dedi.


DÜNYA / AVRUPA - 12 Temmuz 2010 Pazartesi - 01:21


Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç, Srebrenitsa ile ilgili, "Yapılanlar tüm Boşnak halkı ve eski Yugoslavya topraklarında yaşayan herkes için büyük bir trajedidir" dedi.
     
Bosna-Hersek'teki savaşta 11 Temmuz 1995 tarihinde 8 bin erkeğin katledildiği Srebrenitsa soykırımının 15. yıl anma törenlerine katılarak tarihi bir adım atan Tadiç, kurbanların tabutları önünde saygı duruşunda bulunduktan sonra gazetecilere açıklama yaptı.
     
Srebrenitsa'da yapılanların Boşnak halkı ve eski Yugoslavya topraklarında yaşayan herkes için büyük bir trajedi olduğunu ifade eden Tadiç, bu olayın unutulamayacağını vurguladı.
     
Srebrenitsa kurbanlarının yakınlarının bir nebze de olsa huzura kavuşabilmeleri için katillerin bulunmasının önemine işaret eden Tadiç, şunları kaydetti:
''Özellikle Ratko Mladiç'i kastediyorum. Ben Sırbistan Cumhurbaşkanı olarak yakalanması konusunda gösterdiğim kararlılıktan asla taviz vermeyeceğim. Ancak o zaman görevimin bir kısmını tamamlamış olacağım. Ve daha sonra eller sıkılacak, önceden olduğu gibi halklar beraber yaşayacak.''
     
Tadiç, bir gazetecinin ''Ratko Mladiç'in hala yakalanamamasının üzerinden uzun süre geçmedi mi'' şeklindeki sorusuna, ''Kesinlikle katılıyorum, ama bu konuda elimden gelen her şeyi yapacağıma inanmanızı istiyorum'' yanıtını verdi.
     
Bosna-Hersek Başmüftüsü Mustafa Ceriç, gazetecilerin ''Boris Tadiç'in anma törenlerine katılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz'' şeklindeki sorusuna karşılık, Boşnaklar olarak kendilerine iyi niyetle gelen herkese karşı ''hoşgeldin'' dediklerini söyledi.
     
''Eğer niyet ve amaç kötüyse bu ziyareti kabul etmeyiz'' diyen Ceriç, şöyle konuştu;
''Biz hala niyetlerini bilmiyoruz. Avrupa'nın önündeki imajlarını düzeltmek için mi geldiler, yoksa kurbanlar önünde gerçekten eğilmek için mi geldiler? Bunu bilmiyoruz. Eğer kurbanlar önünde eğilmek için geldilerse, soykırımı inkar etmekten vazgeçmeliler ve Bosna-Hersek'e, Boşnak halkına karşı tavırlarını değiştirmeliler.''
     
Bu arada, bugün Potoçari Mezarlığı'nda düzenlenen anma törenlerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra, Bosna-Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Haris Sladziç, Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç, Karadağ Devlet Başkanı Filip Vuyanoviç, Makedonya Cumhurbaşkanı Georgi İvanov, Slovenya Devlet Başkanı Danilo Turk ve çok sayıda bakanla yetkililer katılmıştı

Offline bogutevolu

  • Charter member
  • *****
  • Posts: 1000
  • Gender: Male
Srebrenitsa soykırımı
« Reply #1 on: July 13, 2010, 09:39 »
Srebrenitza katliamı

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Srebrenitsa Katliamı ya da Srebrenitsa Soykırımı,  1991-1995 Yugoslavya İç Savaşı (Hırvatistan Savaşı ve Bosna Savaşı)'nda Srpska Cumhuriyeti Ordusu'nun Srebrenica'ya karşı giriştiği Krivaya '95 Harekâtı esnasında Temmuz 1995'te yaşanan ve en az 8300[2] Boşnak'ın Bosna-Hersek'in Srebrenitza kentinde general Ratko Mladiç komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp ordusu tarafından öldürülmesine verilen addır. Katliamda bir kısım kadın ve küçük yaşta çocuğun da öldürüldüğü, belgelerle kanıtlanmıştır [3]. Bosna Sırp ordusunun dışında katliama "Akrepler" olarak tanınan Sırbistan özel güvenlik güçleri de katılmıştır. Birleşmiş Milletler Srebrenica'yı güvenli bölge ilan etmiş olmasına karşın 400 silahlı Hollanda barışgücü askerinin varlığı katliamı önle(ye)memiştir.
Srebrenitsa katliami II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımı olması ve Avrupa'daki hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırım olması açısından da önem taşır.

Katliamın Gelişimi 

Yugoslavya'nın çöküşü üzerine 1992 yılında Sırpların Bosna'da başlattıkları soykırımın ardından bölgeye zoraki olarak müdahele eden Birleşmiş Milletler'in güvenli bölge ilan edilen 6 bölge arasında Srebrenica'da bulunmaktaydı.

Savaştan önce nüfüsu 24 bin civarı olan kentin nüfusu diğer bölgelerden gelen mülteci göçleriyle 60 bin civarına gelmişti.Artık Srebrenica 'açlık' ve 'hastalıklar' ile mücadele eden bir 'toplama kampı'na dönüşmüştü.Müslümanların elindeki silahlar BM Barış Gücü tarafından koruma gerekçesiyle toplanmıştı.

Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar Srebrenica'ya olan saldırılarını sıklaştırdıklarında Müslümanlar'ın toplanan silahlarını geri almak için yaptıkları basvuru sorumlu Hollanda komutanı tarafından reddedildi.BM yalnızca iki F16'yı kent üzerinde bir uçuş yaptırmakla yetindi.

Hollandalı askerler bir gece yarısı Bosna'daki BM Barış Gücü komutanı Fransız generalden aldıkları emir doğrultusunda kenti boşalttılar.

11 Temmuz 1995 günü Ratko Mladiç silahlarından arındırılmış kente hiç zorlanmadan girdi.Sonra da Sırp askerler Müslüman Boşnakları yolarda,dağlarda hunharca katlettiler.Sırp katiller cesetlerin kimlikleri tespit edilmesin diye cesetleri parçalayarak sayıları 64'ü bulan toplu mezarlara gömdüler.
Daha sonra orataya çıkan bir video kasedinde Sırp generalin kenti boşaltan Hollandalı komutana bir hediye verirken görüntüleri çekilecekti.Bir hafta süren katliam II. Dünya Savaşı'ından sonra insanlığa yapılan en büyük suç olarak arşivlerde yer aldı.

Lahey Adalet Divanı bir hafta süren katliamın bir 'soykırım' olarak kabul etti;ancak Sırbistan'ın sorumlu tutulmayacağına karar verdi.

Srebrenitza Katliamı ve Müslümanların Toplu Şekilde Kıyımı 

1992 Bosna Savaşından sonra Sırbistan Bosna Hersek (Gerçek Adı Bosna Herzegova)'in stratejik alanı haline geldi.Özellikle ülkenin Doğu tarafı Avrupa Birliği tarafından "YASAK BÖLGE" ilan edildi.Bu bölge içinde Sırbistan'ın o zamanki başkenti Srebrenica'da vardı. Bu da Bosna Hersek Silahlı Kuvvetleri için bir fırsat olarak değerlendirildi. Ayrıca Bosna Hersek'in bütün maddi varlığı olan en büyük maden ocakları da ülkenin tek geçim kaynağıydı. Bu da Sırplar için bir araç olarak değerlendirildi. Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu ve Sırp zulmüne karşı yetersiz imkanlarla karşı koymaya çalışan Srebrenica'nın Tanjarz Kırsalında tam 10000 kişiyi esir alan askeri grup Mladiç'in emriyle esirleri öldürmeye başladı. Sırp vahşetinin Avrupa'dan yüz bularak doruğa çıktığı ve tam 5 gün süren katliamda 8300 kişi öldürüldü. Kalan 2700 kişi serbest bırakıldı. Öldürülen bu 8300 kişinin cesetleri parçalanıp iskeletleri çıkarttırıldı ve bu cesetler krematoryumda yakıldıktan sonra Lahey Mezarlığına gömüldüler.Katliamdan yaklaşık 13 yıl sonra Bosna'lı Sırp komutan Ratko Mladic kaçak olarak yaşadığı Sırbistan'ın Sermiyan köyünde Radovan Karadzic ile beraber yakalanarak tutuklanmış ve Lahey Uluslararası Ağır Ceza Mahkemesinde 1 hafta yargılandıktan sonra haklarında tutuklama kararı çıkmış ayrıca Mladic'in cezası müebbet hapis olarak belirlenmiştir.
 


Offline iskeceli

  • iskeceli
  • Adviser
  • ****
  • Posts: 296
  • Gender: Male
Re: Srebrenitsa soykırımı
« Reply #2 on: July 13, 2010, 16:43 »
avrupanin göbeginde böyle katliamlar olmustur maalesef buyük bir ayiptir medeniyetsiz lerin isi böyle imis .srebrenica da
soykirim yapan mladic .bir konusmasinda türklerden intikam aliyoruz diyor .ama bosnaklari katlediyor .

Offline bogutevolu

  • Charter member
  • *****
  • Posts: 1000
  • Gender: Male
Re: Srebrenitsa soykırımı
« Reply #3 on: July 14, 2010, 08:36 »
Katliamın meydana gelmesi Birleşmiş Milletler gücündeki Hollandalı askerlerin ya korkaklığından yada gavur dayanışmasından silahsız Bosnalıları Sırp kasaplarına teslim etmelerinden meydana gelmiştir.
Meydana gelen her olay bizim kulağımızda küpe olmalıdır. Birleşmiş Milletler askerleri korumak zorunda oldukları Boşnakların önce silahlarını aldılar sonra da onları düşmana teslim ettiler.

Offline bogutevolu

  • Charter member
  • *****
  • Posts: 1000
  • Gender: Male
Re: Srebrenitsa soykırımı
« Reply #4 on: July 15, 2010, 15:15 »
Da li Pumatsite faf Tursia nemat merak za niştu ?
Nema ni dumat i nema ni glödat.
Nema li nikoy ludu katu nas ?

Türkçe yazıyoruz. Kimse ilgilenmiyor.
Bakalım Pomaklara kendi dilinde yazınca tepki verecek biri çıkacak mı?

Offline bello

  • Adviser
  • ****
  • Posts: 588
  • Gender: Male
  • Göçler, göçler, göçler...
Re: Srebrenitsa soykırımı
« Reply #5 on: July 15, 2010, 16:26 »
Tarihe kara bir sayfa açan bu katliam umarım bir daha hiç bir yerde yaşanmaz. Bu olanları düşündükçe o modern Avrupanın, Avrupalıların gercek yüzleri bumudur diye düşünmeden gecemiyorum. Gerçi biz Pomaklarında Ata yurdu Avrupa toprakları, fakat bu güne kadar hiç bir Pomak insanında ve diğer Boşnak, Arnavut, Türk Müslümanlarda bu tür insanlık dışı duygu olacağını asla, asla hissetmedim.

Offline bogutevolu

  • Charter member
  • *****
  • Posts: 1000
  • Gender: Male
Ynt: Srebrenitsa soykırımı
« Reply #6 on: July 16, 2010, 10:57 »
Lafı evirip çevirmeden diyeceğim odur ki,  eğer sen saldırıya uğrarsan uygar batı hemen senin bulunduğun bölgeyi ablukaya alıp sana bir yerden yardım gelmesini engelleyeceklerdir. Yani değneksiz köyde sana köpekler saldırırsa senin kendini savunman için taşları kullanmana mani olacaklardır. Çünkü sen onlar açısından oradan kazınıp temizlenmesi gereken bir ötekisin.
Bosnada olmuş olan budur. Köpeği serbest bırakıp masumun elini kolunu bağladılar.

Allah göstermesin bu hepimizin kulağına küpe olsun. Onun için stratejileri daima sağlam esaslar üzerine kurmak zorundayız. Dost ve düşman ayırımını iyi yapamayan gafillerin sonu tarihten silinmektir. Bu silinmek bazen asimilasyon yoluyla olur, bazen etnik temizlik yoluyla olur.

İnsan ve toplumların ırkçı güdüleri bütün tarihi kana bulamıştır. Her savaşta az yada çok, gizli ve açık katliamlar yapılmıştır. Katliamı yapan buna kendince temizlik der. Zulmünü meşrulaştırmak ister. Yaşamak için öldür ona göre haklı bir düsturdur.

Savaşlarda her toplum içinde kimileri canavarlaşır. Ancak toplumun çoğunluğu bu zulümleri hoş görmez. Biz de bu yüzden katliamları her zaman düzenli yada düzensiz bazı grupların yaptığını görüyoruz. Resmi devlet aygıtının aldığı pis kararların kanını kendilerine bulaştırmak istemeyen devlet adamları bu tür işleri paramiliter - resmen kabul edilmeyen birliklere yaptırırlar.

Bosna'da güya bu işi resmi sırp birlikleri yapmadı. Kontrol dışında hareket eden paramiliter güçler yaptı. Her ne olursa olsun biz toplumların genel sağduyusunun soykırımları onaylamadığı düşüncesini taşımak istiyoruz.

Onun için bizler dili, dini, etnik kökeni farklı da olsa toplumların içiçe ve yanyana komşular olarak yaşamasını istiyoruz. Osmanlı döneminin tümünü kast etmeden en azından uzun bir süre için egemen olmuş olan Osmanlı barışını, Pax-Ottomana'yı özlüyoruz.

Bizler de dahil hiç kimse ve toplum sütten çıkmış ak kaşık değildir. Pomakların bile kendilerine yapılan o kadar zulüm, işkence ve katliamlara karşın bizde de gerek kendilerini korumak için veya gerekse Osmanlı döneminde devlet tarafından el altından desteklenip sevkedilen başıbozuklar olmuştur.

Onun için biz gerçeğin işimize gelen ve gelmeyen tüm  yönlerini irdeliyoruz. Ayıklamacı, kendini temize çıkarıcı, kendini yüceltici tarih anlayışından uzakız. Çünkü biz insanı ve onun sahip olduğu değerlere saygı duyuyoruz. Onun için Balkanlarda Pomak Pomak olarak, Türk Türk olarak, Bulgar bulgar olarak, hasılı herkes kendi olarak kalmalı ve kalacaktır.

Hiç bir devlet kendi ürettiği prototipe göre insan ve toplumları yeniden imal etmeye kalkmamalıdır. Çünkü bu insan ve toplumların kendi hakkındaki kabul ettiği tanımları  ve sahip olduğu değerleri tanımamaktır. İnsanı tanımayan insan haklarından söz edemez.

Onun için işin özünde vatandaşlarına her istediğini dayatan despotik bir toplumsalcılıktan çok vatandaşlarının sahip olduğu tüm değerlere saygı duyup onları yaşatmasına izin veren özgür bir toplum ve devlet düzeni beklentimizdir.

Offline bogutevolu

  • Charter member
  • *****
  • Posts: 1000
  • Gender: Male
Re: Srebrenitsa soykırımı
« Reply #7 on: July 16, 2010, 14:12 »
Bosnalı Sırp lider Ratko Mladiç:
Srebrenica katliamı için
“şehri Türklerden temizledik”

http://www9.gazetevatan.com/turkiye-100-yil-once-cikarildigi-bolgeye-geri-dondu/317249/30/Manset

Türkler dediği ise kendi etnik kökeninden gelen Bosnalı Müslümanlardı.
Onun için Türk kelimesi birilerinin sandığı gibi soy ve kan ifade etmez.
Türk kelimesinin ırk ile açıklanmaya çalışılması Osmanlının son 10 yılından itibaren başlamıştır.
Türk; Osmanlının müslüman tebaasıdır. Özellikle Balkanlarda Türk demek müslüman demektir.

Offline ЖАРКО ЖЕГЛЕВ

  • Adviser
  • ****
  • Posts: 1480
  • Gender: Male
Ynt: Srebrenitsa soykırımı
« Reply #8 on: July 09, 2011, 13:05 »
Холандия е отговорна за смъртта на мюсюлмани в Сребреница

Холандски съд постанови, че холандската държава е отговорна за смъртта на трима босненски мюсюлмани при клането в Сребреница в Босна през 1995 г., съобщи ВВС.
На холандски войски беше поверена „безопасната зона“ на ООН, когато през юли 1995 година сили на  босненските сърби я нарушиха и избиха 8000 мъже и момчета все босненски мюсюлмани.
Съдебното постановление беше неочаквано и най-вероятно ще създаде прецедент, който ще предизвика други жалби с искане за компенсации. През 2008 година на предишна инстанция беше постановено, че Холандия не е отговорна, защото нейните войници са били под мандата на ООН.
„Съдът постанови, че холандската държава е отговорна за смъртта на тези мъже, защото холандските войски в ООН не е трябвало да ги предават“, обяви говорител на съда в Хага.
Според решението на апелативен съд холандското правителство трябва да изплати компенсации на близките на загиналите мъже.
При всички случаи, свързани със Сребреница, Холандия е настоявала, че е била подведена от ООН, която не успяла да осигури ефективна подкрепа на войските си.
В днешното решение става въпрос за жалби, внесени от близките на загиналия Рицо Мустафич, който работил като електротехник за холандските войски и от преводача Хасан Нуханович, който изгубил баща си и брат си.
Жалбите са внесени заради това, че холандските войници предали техните близки на босненските сърби.
Трите жертви работели за холандците и били сред хилядите босненски мюсюлмани, които потърсили убежище в комплекса на ООН, когато силите на босненските сърби, водени от ген. Ратко Младич, завземат Сребреница на 11 юли 1995 г. по време на Босненската война. Два дни по-късно холандските миротворци изкарват мюсюлманите извън комплекса.
Според съдебното решение, въпреки че холандските войници са оперирали с мандат на ООН, те са били под „ефективен контрол“ на високопоставени военни и правителствени представители в Хага, когато са наредили на стотици босненски мюсюлмани да напуснат комплекса.
Тримата мъже били между последните, който трябвало да напуснат и към онзи момент миротворците вече са били свидетели на насилието на войските на босненските сърби срещу мъжете и момчетата от Сребреница и са знаели, че те са изправени пред реална заплаха да бъдат убити.
„Холандските войски не е трябвало да предават тези мъже на сърбите“, е обобщението на съда.
„Холандските войски са били свидетели на няколко инцидента, в които босненски сърби са упражнявали насилие или са убивали бежанци от мъжки пол извън комплекса. Затова холандците са знаели, че мъжете са изправени пред сериозен риск, ако напуснат комплекса“, се казва в решението на съда.
Рицо Мустафич бил принуден да напусне комплекса и разделен от жена си пред самите му стени. Бил отведен и никога повече не чули за него. На  Хасан Нуханович му било разрешено да остане, но неговите близки трябвало да напуснат. Останките на баща му и брат му са открити през 2007-а и 2010 г.
В момента в Хага тече процес срещу ген. Ратко Младич, срещу когото са повдигнати 11 обвинения, включително за геноцид по време на Босненската война.
Повече информация за Холандия е отговорна за смъртта на мюсюлмани в Сребреница
http://www.bgnovi.com/%D1%85%D0%BE%D0%BB%D0%B0%D0%BD%D0%B4%D0%B8%D1%8F-%D0%B5-%D0%BE%D1%82%D0%B3%D0%BE%D0%B2%D0%BE%D1%80%D0%BD%D0%B0-%D0%B7%D0%B0-%D1%81%D0%BC%D1%8A%D1%80%D1%82%D1%82%D0%B0-%D0%BD%D0%B0-%D0%BC%D1%8E%D1%81/

Lahey Temyiz Mahkemesi, Sırplar'ın gerçekleştirdiği Srebrenitsa katliamında hayatını kaybeden üç Bosnalının ölümünde Hollanda devletinin sorumluluğunun bulunduğuna karar verdi

Bosna-Hersek'teki savaş sırasında Srebrenitsa'da Hollandalı askerlerin tercümanlığını yapan, görevde bulunduğu Birleşmiş Milletler kampına sığınan annesi, babası ve kardeşi Çetniklere teslim edilen ve onların ölümlerine tanık olan Hasan Nuhanoviç, 8 yıl önce açtığı davada Hollanda'nın Temyiz Mahkemesince suçlu bulunmasını, "Mahkeme gerçekleri doğruladı" şeklinde yorumladı.
Srebrenitsa'da olanlardan dolayı Hollanda devletine karşı 8 yıl önce dava açan 3 kişiden biri olan Hasan Nuhanoviç, Hollanda Temyiz Mahkemesinin Srebrenitsa soykırımında hayatını kaybeden üç Bosnalının ölümünde Hollanda devletinin sorumluluğu bulunduğuna dair dün verdiği kararı AA'ya değerlendirdi.
Hollanda devletinin, mahkemede ortaya koyduğu gerçekleri inkar etmeye kalkıştığını ve olayları görmezden geldiğini söyleyen Nuhanoviç, "Mahkemede Hollanda'yı temsil eden avukatlar, benim ortaya koyduğum gerçekleri devamlı olarak inkar ediyordu. Ancak mahkeme, verdiği bu kararla Hollanda'yı devlet olarak sorumlu bulmuştur. Mahkeme gerçekleri doğruladı" dedi.
Ratko Mladiç'in birliklerinin 11 Temmuz'da Srebrenitsa'yı işgal etmesi üzerine annesinin, babasının ve kardeşinin kendisinin tercümanlık yaptığı kampa sığındığını, ancak ailesinin Hollanda birliklerince Sırplara teslim edildiğini anlatan Nuhanoviç, "Daha sonra ailemi Sırplar öldürdü. Mahkemenin verdiği bu kararla bu gerçekler doğrulandı ve artık kimse bunları inkar edemez" diye konuştu.
Mahkemenin Srebenitsa'da ailesinin öldürülmesinde Hollanda devletini sorumlu bulmasının siyasi açıdan "hassas bir konu" olabileceğine ilişkin fikirlere katıldığını belirten Nuhanoviç, "Fakat mahkemede siyasi konuları değil, sadece ve sadece gerçekleri sergiledik. Bu yüzden mahkeme kararının siyasete olabilecek etkisini yorumlamaktan kaçınıyorum" dedi.
Nuhanoviç, Hollanda'ya karşı başlattığı davanın 8 yıl sürdüğüne işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu 8 yılın neredeyse her gününde davayla ilgili çalışmalarda bulunmak zorundaydım. Avukatımla birlikte sürekli olarak bilgilerin belgelendirilmesi ve diğer çalışmalar içinde bulundum. Bütün bunlar tabii ki bana o yaşadığım kara günleri hatırlattı. Çok zor günler geçirdim."
"BM bayrağının altındaki soykırım" adıyla 7 yıl önce yayımladığı kitapta dava kapsamında kullandığı bütün bilgilerin bulunduğunu söyleyen Nuhanoviç, "Benim kazandığım davanın Srebrenitsa soykırımının kurbanı olan diğer insanların yakınlarının Hollanda'ya dava açmasına yol açıp açmayacağı konusunda yorumda bulunamam, fakat ben hepsinin hizmetindeyim. İnsanlar bir sonuca ulaşmak istiyorsa bazı adımları da atması gerek. Hiçbir zaman adalet kendi kedine kapınıza gelmeyecektir" diye konuştu.
"Mahkemenin kararı için zafer diyemem, bu karardan dolayı mutlu olduğumu da söyleyemem. Çünkü sözkonusu olan, öldürülen ailemdir" diyen Nuhanoviç, sadece bir dava kazandığını ve gerçeklerin inkara karşı üstün geldiğini belirtti.


SOYKIRIMI EN ACI ŞEKİLDE YAŞAYANLARDAN BİRİ
Toplam 8 bin 372 kişinin katledildiği ve Avrupa Parlamentosu ile BM bünyesinde Lahey'de kurulan uluslararası mahkemenin soykırım olarak tanıdığı Srebrenitsa'daki olayı en acı şekilde yaşayanlardan biri olarak gösterilen Hasan Nuhanoviç, soykırım günü yaşadıklarını da AA muhabirine anlattı.
Bosna'daki savaş zamanında Vlasenica kasabasının Sırp birliklerince işgal edilmesi üzerine ailesiyle birlikte 1992 yılında Srebrenitsa'ya sığınmak zorunda kaldıklarını ifade eden Nuhanoviç, burada önce gönüllü olarak, sonra resmen BM'de tercüman olarak görev yapmaya başladığını, bu görevini Srebrenitsa kuşatması sırasında ve Potoçari kampında sürdürdüğünü bildirdi.
Nuhonviç, kampa sığınan sivil Boşnaklar arasında annesi, babası ve kardeşi Muhammed'in de bulunduğunu ve onların ölüme gidiş anını hiçbir zaman unutamadığını belirterek, 11 Temmuz 1995 günü olanlar hakkında şu bilgileri verdi:
"Ratko Mladiç ve birlikleri, 11 Temmuz'da Hollanda askeri gücünün hiçbir direnişiyle karşılaşmadan, silahlardan arındırılmış Srebrenitsa'ya girdi. Şehrin düşmesi üzerine insanlar büyük bir korku içinde, Potoçari köyünde bulunan Hollanda askeri kampına doğru kaçmaya başladı. Bu insanlardan 6 bin kadarı kampa girmeyi başarırken, geri kalanı kampın çevresinde toplandı, diğer kısmı Tuzla kentine gitmek üzere ormana kaçtı. Srebrenitsa'dan kaçan bu insanların ardından gelen Mladiç, kimseye bir şey yapılmayacağını açıkladı. Mladiç, daha sonra kampın sorumlusu Albay Thom Karremans ile yaptığı toplantıda, 'kampın içindeki ve etrafındaki Boşnakların kendisine teslim edilmesini, aksi takdirde kampı bombalayacağını' söyledi.
Mladiç'in emri doğrultusunda, kampta bulunan mültecilerin tamamının Sırp birliklerine teslim edilmesine karşı çıktım, bu insanların Sırp birliklerine teslim edilmesi halinde öldürüleceklerini kampın sorumlusu komutana anlattım. Ancak kamp sorumlusu komutandan olumsuz yanıt aldım.
Bunun üzerine ailemin kampta kalmasını sağlamak istedim, ancak bunda da başarılı olamadım. Kampı kuşatan Sırplar, 'Sadece kamp görevlileri içeride kalabilecek, aksi takdirde kamp bombalanacak' diye tehdit ediyorlardı. Hollandalı komutan, bu baskıya direnemedi ve hemen personelin listesinin hazırlanmasını istedi. Listedekiler kalacak, diğerleri Sırplara teslim edilecekti."
Kampın 13 Temmuz'da boşaltılmaya başlandığını, mültecilerin Hollanda askerlerinin silah zoruyla, tek sıra haline getirilerek Sırp askerlerine teslim edildiğini anlatan Nuhanoviç, o geceyi ise şöyle özetledi:
"Bu insanlara hiçbir şey yapmayacağını söyleyen Sırplar, 11 Temmuz 1995 ile 17 Temmuz 1995 tarihleri arasında 8 binden fazla genç ve yetişkin erkeği katletti. En büyük katliam, 11-12 Temmuz 1995'te oldu. Potoçari kampından zorla dışarı çıkarılıp Sırplara teslim edilen Srebrenitsalı erkekler, kampın yakınlarında bile öldürülüyordu. Bütün bu olup bitenleri gören ve başlarına gelecekleri anlayan mülteciler, korkuyla çığlıklar atıyor ve Hollandalı askerlere yalvarıyordu. Hollandalı askerler, mültecilere kampı terk etmenin dışında hiçbir alternatif bırakmadı. Kamp etrafında boğazlanan insanların feryatları gece boyunca devam etti. Dünya bu olayı sadece seyretti."


AİLESİNİ KURTARMA GİRİŞİMİNDEN DE SONUÇ ALAMADI
Anne ve babası ile kardeşini, tercümanlığını yaptığı Hollandalı komutanlara yalvarmasına rağmen kurtaramadığını belirten Nuhanoviç sözlerini şöyle sürdürdü:
"En azından kardeşimi kurtarmak için formül aradım. Kamp komutanına verdiğim 'kalacaklar' listesine o zaman 19 yaşında olan kardeşim Muhammed'i de ekledim. Listeyi inceleyen Hollandalı komutan bu ismi bana sordu. 'Yeni alınan temizlikçi' dedim. Ancak komutan, 'Böyle biri bizde çalışmıyor' diyerek, listeden kardeşimin adını sildi. Bunun üzerine ailemle birlikte kamptan ayrılmaya karar verdim, ancak babam ve kardeşim bu isteğime karşı çıktı. Annem bir otobüse bindirilerek bilinmeyen bir yere götürüldü, babam ve kardeşim ise kampa yakın bir yerde öldürüldü."
Halen Saraybosna'da yaşayan Hasan Nuhanoviç, o dönemde yaşadığı olayları ve elindeki belgeleri bir araya getirerek, 2007 yılında "Birleşmiş Milletler bayrağı altında/Uluslararası toplum ve Srebrenitsa soykırımı" adıyla bir kitap kaleme aldı. Nuhanoviç, Boşnakça ve İngilizce yayımlanan kitabının Türkçe olarak da basılmasını çok arzuluyor.

600 KURBAN'IN CENAZELERİ TOPRAĞA VERİLECEK
Bosna'daki savaş sırasında Temmuz 1995 yılında 8 bin Boşnak erkeğin katledildiği Srebrenitsa'da, soykırımın 16. yıldönümü için 11 Temmuz'da yapılacak anma törenlerinde 600 kurbanın cenazeleri toprağa verilecek.
Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995 tarihinde Ratko Mladiç'in birliklerince işgal edilmesi üzerine soykırımdan kaçan kurbanların orman yolunu kullanarak Tuzla kentine ulaşmak üzere kullandığı güzergahta her yıl yapılan ölüm yürüyüşü, bu yıl 8 Temmuz Cuma günü başlayacak.
Bosna-Hersek'i oluşturan 2 entiteden biri olan Bosna-Hersek Federasyonu'nda, Srebrenitsa soykırımının yapıldığı 11 Temmuz "yas günü" ilan edildi.
Bosna-Hersek Federasyonu hükümetinin dünkü toplantısında karar kapsamında, federasyona bağlı kurumlarda 11 Temmuz'da Bosna-Hersek bayrağı yarıya indirilecek ve gün boyu eğlence ve benzeri faaliyetler yapılmay
http://www.beatv.com.tr/haber.php?id=2164


Offline ЖАРКО ЖЕГЛЕВ

  • Adviser
  • ****
  • Posts: 1480
  • Gender: Male
Ynt: Srebrenitsa soykırımı
« Reply #9 on: July 11, 2011, 15:44 »
   Днес е 16тата годишнина от кървавото клане в Сребреница, което представлява една от най-големите трагедии в историята на Европа.

         На 11ти юли 1995та година сръбски парамилитаристи избиха безжалостно 8 хиляди цивилни босненски мюсюлмани.

         В гробището на град Поточари се организира многохилядна поменна церемония за жертвите на клането.

         Днес ще бъдат погребани откритите в масови гробове тленни останки на 613 босненски мюсюлмани, самоличността на които бе установена чрез ДНК анализ.

         На церемонията ще присъстват и 6 хиляди души, които преди три дена бяха потеглили отградчето Незук и изминавайки 110 километровия път известен като Пътят за бягство от Сребреница, пристигнаха вчера в Поточари, в гобището на който град са погребани над 4 хиляди жертви на сръбското клане.

         На поменната церемония която започна в 12 часа турско време Турция е представена от вице-премиера Бюлент Арънч.
http://www.trtbulgarian.com/trtworld/bu/newsDetail.aspx?HaberKodu=875fd579-a24b-487c-9bd5-a0e063df8e94&title=Поменават се жертвите от Сребреница...