Ð¥Ð¾Ð»Ð°Ð½Ð´Ð¸Ñ Ðµ отговорна за Ñмъртта на мюÑюлмани в Сребреница
ХоландÑки Ñъд поÑтанови, че холандÑката държава е отговорна за Ñмъртта на трима боÑненÑки мюÑюлмани при клането в Сребреница в БоÑна през 1995 г., Ñъобщи ВВС.
Ðа холандÑки войÑки беше поверена „безопаÑната зона“ на ООÐ, когато през юли 1995 година Ñили на боÑненÑките Ñърби Ñ Ð½Ð°Ñ€ÑƒÑˆÐ¸Ñ…Ð° и избиха 8000 мъже и момчета вÑе боÑненÑки мюÑюлмани.
Съдебното поÑтановление беше неочаквано и най-вероÑтно ще Ñъздаде прецедент, който ще предизвика други жалби Ñ Ð¸Ñкане за компенÑации. През 2008 година на предишна инÑÑ‚Ð°Ð½Ñ†Ð¸Ñ Ð±ÐµÑˆÐµ поÑтановено, че Ð¥Ð¾Ð»Ð°Ð½Ð´Ð¸Ñ Ð½Ðµ е отговорна, защото нейните войници Ñа били под мандата на ООÐ.
„Съдът поÑтанови, че холандÑката държава е отговорна за Ñмъртта на тези мъже, защото холандÑките войÑки в ООРне е Ñ‚Ñ€Ñбвало да ги предават“, обÑви говорител на Ñъда в Хага.
Според решението на апелативен Ñъд холандÑкото правителÑтво Ñ‚Ñ€Ñбва да изплати компенÑации на близките на загиналите мъже.
При вÑички Ñлучаи, Ñвързани ÑÑŠÑ Ð¡Ñ€ÐµÐ±Ñ€ÐµÐ½Ð¸Ñ†Ð°, Ð¥Ð¾Ð»Ð°Ð½Ð´Ð¸Ñ Ðµ наÑтоÑвала, че е била подведена от ООÐ, коÑто не уÑпÑла да оÑигури ефективна подкрепа на войÑките Ñи.
Ð’ днешното решение Ñтава Ð²ÑŠÐ¿Ñ€Ð¾Ñ Ð·Ð° жалби, внеÑени от близките на Ð·Ð°Ð³Ð¸Ð½Ð°Ð»Ð¸Ñ Ð Ð¸Ñ†Ð¾ МуÑтафич, който работил като електротехник за холандÑките войÑки и от преводача ХаÑан Ðуханович, който изгубил баща Ñи и брат Ñи.
Жалбите Ñа внеÑени заради това, че холандÑките войници предали техните близки на боÑненÑките Ñърби.
Трите жертви работели за холандците и били Ñред хилÑдите боÑненÑки мюÑюлмани, които потърÑили убежище в комплекÑа на ООÐ, когато Ñилите на боÑненÑките Ñърби, водени от ген. Ратко Младич, завземат Сребреница на 11 юли 1995 г. по време на БоÑненÑката война. Два дни по-къÑно холандÑките миротворци изкарват мюÑюлманите извън комплекÑа.
Според Ñъдебното решение, въпреки че холандÑките войници Ñа оперирали Ñ Ð¼Ð°Ð½Ð´Ð°Ñ‚ на ООÐ, те Ñа били под „ефективен контрол“ на виÑокопоÑтавени военни и правителÑтвени предÑтавители в Хага, когато Ñа наредили на Ñтотици боÑненÑки мюÑюлмани да напуÑнат комплекÑа.
Тримата мъже били между поÑледните, който Ñ‚Ñ€Ñбвало да напуÑнат и към онзи момент миротворците вече Ñа били Ñвидетели на наÑилието на войÑките на боÑненÑките Ñърби Ñрещу мъжете и момчетата от Сребреница и Ñа знаели, че те Ñа изправени пред реална заплаха да бъдат убити.
„ХоландÑките войÑки не е Ñ‚Ñ€Ñбвало да предават тези мъже на Ñърбите“, е обобщението на Ñъда.
„ХоландÑките войÑки Ñа били Ñвидетели на нÑколко инцидента, в които боÑненÑки Ñърби Ñа упражнÑвали наÑилие или Ñа убивали бежанци от мъжки пол извън комплекÑа. Затова холандците Ñа знаели, че мъжете Ñа изправени пред Ñериозен риÑк, ако напуÑнат комплекÑа“, Ñе казва в решението на Ñъда.
Рицо МуÑтафич бил принуден да напуÑне комплекÑа и разделен от жена Ñи пред Ñамите му Ñтени. Бил отведен и никога повече не чули за него. Ðа ХаÑан Ðуханович му било разрешено да оÑтане, но неговите близки Ñ‚Ñ€Ñбвало да напуÑнат. ОÑтанките на баща му и брат му Ñа открити през 2007-а и 2010 г.
Ð’ момента в Хага тече Ð¿Ñ€Ð¾Ñ†ÐµÑ Ñрещу ген. Ратко Младич, Ñрещу когото Ñа повдигнати 11 обвинениÑ, включително за геноцид по време на БоÑненÑката война.
Повече Ð¸Ð½Ñ„Ð¾Ñ€Ð¼Ð°Ñ†Ð¸Ñ Ð·Ð° Ð¥Ð¾Ð»Ð°Ð½Ð´Ð¸Ñ Ðµ отговорна за Ñмъртта на мюÑюлмани в Сребреница
http://www.bgnovi.com/%D1%85%D0%BE%D0%BB%D0%B0%D0%BD%D0%B4%D0%B8%D1%8F-%D0%B5-%D0%BE%D1%82%D0%B3%D0%BE%D0%B2%D0%BE%D1%80%D0%BD%D0%B0-%D0%B7%D0%B0-%D1%81%D0%BC%D1%8A%D1%80%D1%82%D1%82%D0%B0-%D0%BD%D0%B0-%D0%BC%D1%8E%D1%81/Lahey Temyiz Mahkemesi, Sırplar'ın gerçekleştirdiği Srebrenitsa katliamında hayatını kaybeden üç Bosnalının ölümünde Hollanda devletinin sorumluluğunun bulunduğuna karar verdi
Bosna-Hersek'teki savaş sırasında Srebrenitsa'da Hollandalı askerlerin tercümanlığını yapan, görevde bulunduğu Birleşmiş Milletler kampına sığınan annesi, babası ve kardeşi Çetniklere teslim edilen ve onların ölümlerine tanık olan Hasan Nuhanoviç, 8 yıl önce açtığı davada Hollanda'nın Temyiz Mahkemesince suçlu bulunmasını, "Mahkeme gerçekleri doğruladı" şeklinde yorumladı.
Srebrenitsa'da olanlardan dolayı Hollanda devletine karşı 8 yıl önce dava açan 3 kişiden biri olan Hasan Nuhanoviç, Hollanda Temyiz Mahkemesinin Srebrenitsa soykırımında hayatını kaybeden üç Bosnalının ölümünde Hollanda devletinin sorumluluğu bulunduğuna dair dün verdiği kararı AA'ya değerlendirdi.
Hollanda devletinin, mahkemede ortaya koyduğu gerçekleri inkar etmeye kalkıştığını ve olayları görmezden geldiğini söyleyen Nuhanoviç, "Mahkemede Hollanda'yı temsil eden avukatlar, benim ortaya koyduğum gerçekleri devamlı olarak inkar ediyordu. Ancak mahkeme, verdiği bu kararla Hollanda'yı devlet olarak sorumlu bulmuştur. Mahkeme gerçekleri doğruladı" dedi.
Ratko Mladiç'in birliklerinin 11 Temmuz'da Srebrenitsa'yı işgal etmesi üzerine annesinin, babasının ve kardeşinin kendisinin tercümanlık yaptığı kampa sığındığını, ancak ailesinin Hollanda birliklerince Sırplara teslim edildiğini anlatan Nuhanoviç, "Daha sonra ailemi Sırplar öldürdü. Mahkemenin verdiği bu kararla bu gerçekler doğrulandı ve artık kimse bunları inkar edemez" diye konuştu.
Mahkemenin Srebenitsa'da ailesinin öldürülmesinde Hollanda devletini sorumlu bulmasının siyasi açıdan "hassas bir konu" olabileceğine ilişkin fikirlere katıldığını belirten Nuhanoviç, "Fakat mahkemede siyasi konuları değil, sadece ve sadece gerçekleri sergiledik. Bu yüzden mahkeme kararının siyasete olabilecek etkisini yorumlamaktan kaçınıyorum" dedi.
Nuhanoviç, Hollanda'ya karşı başlattığı davanın 8 yıl sürdüğüne işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu 8 yılın neredeyse her gününde davayla ilgili çalışmalarda bulunmak zorundaydım. Avukatımla birlikte sürekli olarak bilgilerin belgelendirilmesi ve diğer çalışmalar içinde bulundum. Bütün bunlar tabii ki bana o yaşadığım kara günleri hatırlattı. Çok zor günler geçirdim."
"BM bayrağının altındaki soykırım" adıyla 7 yıl önce yayımladığı kitapta dava kapsamında kullandığı bütün bilgilerin bulunduğunu söyleyen Nuhanoviç, "Benim kazandığım davanın Srebrenitsa soykırımının kurbanı olan diğer insanların yakınlarının Hollanda'ya dava açmasına yol açıp açmayacağı konusunda yorumda bulunamam, fakat ben hepsinin hizmetindeyim. İnsanlar bir sonuca ulaşmak istiyorsa bazı adımları da atması gerek. Hiçbir zaman adalet kendi kedine kapınıza gelmeyecektir" diye konuştu.
"Mahkemenin kararı için zafer diyemem, bu karardan dolayı mutlu olduğumu da söyleyemem. Çünkü sözkonusu olan, öldürülen ailemdir" diyen Nuhanoviç, sadece bir dava kazandığını ve gerçeklerin inkara karşı üstün geldiğini belirtti.
SOYKIRIMI EN ACI ÅžEKÄ°LDE YAÅžAYANLARDAN BÄ°RÄ°
Toplam 8 bin 372 kişinin katledildiği ve Avrupa Parlamentosu ile BM bünyesinde Lahey'de kurulan uluslararası mahkemenin soykırım olarak tanıdığı Srebrenitsa'daki olayı en acı şekilde yaşayanlardan biri olarak gösterilen Hasan Nuhanoviç, soykırım günü yaşadıklarını da AA muhabirine anlattı.
Bosna'daki savaş zamanında Vlasenica kasabasının Sırp birliklerince işgal edilmesi üzerine ailesiyle birlikte 1992 yılında Srebrenitsa'ya sığınmak zorunda kaldıklarını ifade eden Nuhanoviç, burada önce gönüllü olarak, sonra resmen BM'de tercüman olarak görev yapmaya başladığını, bu görevini Srebrenitsa kuşatması sırasında ve Potoçari kampında sürdürdüğünü bildirdi.
Nuhonviç, kampa sığınan sivil Boşnaklar arasında annesi, babası ve kardeşi Muhammed'in de bulunduğunu ve onların ölüme gidiş anını hiçbir zaman unutamadığını belirterek, 11 Temmuz 1995 günü olanlar hakkında şu bilgileri verdi:
"Ratko Mladiç ve birlikleri, 11 Temmuz'da Hollanda askeri gücünün hiçbir direnişiyle karşılaşmadan, silahlardan arındırılmış Srebrenitsa'ya girdi. Şehrin düşmesi üzerine insanlar büyük bir korku içinde, Potoçari köyünde bulunan Hollanda askeri kampına doğru kaçmaya başladı. Bu insanlardan 6 bin kadarı kampa girmeyi başarırken, geri kalanı kampın çevresinde toplandı, diğer kısmı Tuzla kentine gitmek üzere ormana kaçtı. Srebrenitsa'dan kaçan bu insanların ardından gelen Mladiç, kimseye bir şey yapılmayacağını açıkladı. Mladiç, daha sonra kampın sorumlusu Albay Thom Karremans ile yaptığı toplantıda, 'kampın içindeki ve etrafındaki Boşnakların kendisine teslim edilmesini, aksi takdirde kampı bombalayacağını' söyledi.
Mladiç'in emri doğrultusunda, kampta bulunan mültecilerin tamamının Sırp birliklerine teslim edilmesine karşı çıktım, bu insanların Sırp birliklerine teslim edilmesi halinde öldürüleceklerini kampın sorumlusu komutana anlattım. Ancak kamp sorumlusu komutandan olumsuz yanıt aldım.
Bunun üzerine ailemin kampta kalmasını sağlamak istedim, ancak bunda da başarılı olamadım. Kampı kuşatan Sırplar, 'Sadece kamp görevlileri içeride kalabilecek, aksi takdirde kamp bombalanacak' diye tehdit ediyorlardı. Hollandalı komutan, bu baskıya direnemedi ve hemen personelin listesinin hazırlanmasını istedi. Listedekiler kalacak, diğerleri Sırplara teslim edilecekti."
Kampın 13 Temmuz'da boşaltılmaya başlandığını, mültecilerin Hollanda askerlerinin silah zoruyla, tek sıra haline getirilerek Sırp askerlerine teslim edildiğini anlatan Nuhanoviç, o geceyi ise şöyle özetledi:
"Bu insanlara hiçbir şey yapmayacağını söyleyen Sırplar, 11 Temmuz 1995 ile 17 Temmuz 1995 tarihleri arasında 8 binden fazla genç ve yetişkin erkeği katletti. En büyük katliam, 11-12 Temmuz 1995'te oldu. Potoçari kampından zorla dışarı çıkarılıp Sırplara teslim edilen Srebrenitsalı erkekler, kampın yakınlarında bile öldürülüyordu. Bütün bu olup bitenleri gören ve başlarına gelecekleri anlayan mülteciler, korkuyla çığlıklar atıyor ve Hollandalı askerlere yalvarıyordu. Hollandalı askerler, mültecilere kampı terk etmenin dışında hiçbir alternatif bırakmadı. Kamp etrafında boğazlanan insanların feryatları gece boyunca devam etti. Dünya bu olayı sadece seyretti."
AİLESİNİ KURTARMA GİRİŞİMİNDEN DE SONUÇ ALAMADI
Anne ve babası ile kardeşini, tercümanlığını yaptığı Hollandalı komutanlara yalvarmasına rağmen kurtaramadığını belirten Nuhanoviç sözlerini şöyle sürdürdü:
"En azından kardeşimi kurtarmak için formül aradım. Kamp komutanına verdiğim 'kalacaklar' listesine o zaman 19 yaşında olan kardeşim Muhammed'i de ekledim. Listeyi inceleyen Hollandalı komutan bu ismi bana sordu. 'Yeni alınan temizlikçi' dedim. Ancak komutan, 'Böyle biri bizde çalışmıyor' diyerek, listeden kardeşimin adını sildi. Bunun üzerine ailemle birlikte kamptan ayrılmaya karar verdim, ancak babam ve kardeşim bu isteğime karşı çıktı. Annem bir otobüse bindirilerek bilinmeyen bir yere götürüldü, babam ve kardeşim ise kampa yakın bir yerde öldürüldü."
Halen Saraybosna'da yaşayan Hasan Nuhanoviç, o dönemde yaşadığı olayları ve elindeki belgeleri bir araya getirerek, 2007 yılında "Birleşmiş Milletler bayrağı altında/Uluslararası toplum ve Srebrenitsa soykırımı" adıyla bir kitap kaleme aldı. Nuhanoviç, Boşnakça ve İngilizce yayımlanan kitabının Türkçe olarak da basılmasını çok arzuluyor.
600 KURBAN'IN CENAZELERÄ° TOPRAÄžA VERÄ°LECEK
Bosna'daki savaş sırasında Temmuz 1995 yılında 8 bin Boşnak erkeğin katledildiği Srebrenitsa'da, soykırımın 16. yıldönümü için 11 Temmuz'da yapılacak anma törenlerinde 600 kurbanın cenazeleri toprağa verilecek.
Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995 tarihinde Ratko Mladiç'in birliklerince işgal edilmesi üzerine soykırımdan kaçan kurbanların orman yolunu kullanarak Tuzla kentine ulaşmak üzere kullandığı güzergahta her yıl yapılan ölüm yürüyüşü, bu yıl 8 Temmuz Cuma günü başlayacak.
Bosna-Hersek'i oluşturan 2 entiteden biri olan Bosna-Hersek Federasyonu'nda, Srebrenitsa soykırımının yapıldığı 11 Temmuz "yas günü" ilan edildi.
Bosna-Hersek Federasyonu hükümetinin dünkü toplantısında karar kapsamında, federasyona bağlı kurumlarda 11 Temmuz'da Bosna-Hersek bayrağı yarıya indirilecek ve gün boyu eğlence ve benzeri faaliyetler yapılmay
http://www.beatv.com.tr/haber.php?id=2164