Pomak.eu

Türkçe => Güncel => Topic started by: Тоска on March 24, 2009, 18:13

Title: BM Yunanistan raporunu yayımladı
Post by: Тоска on March 24, 2009, 18:13
BM Azınlıklar Bağımsız Uzmanı Gay McDougall,Yunanistan raporunu yayımladı

8-16 Eylül 2006 tarihlerinde Yunanistan’a çalışma ziyaretinde bulunan Birlemiş Milletler Azınlık Sorunları Bağımsız Uzmanı Gay McDougall, Yunanistan raporunu yayımladı. McDougall, “Ulusal, Etnik, Dini ve Dilsel Azınlıklara ait Kişilerin Hakları Deklarasyonu”nun uygulanmasını pekiştirmek amacı ile hazırladığı raporunu 2-27 Mart 2009 tarihlerinde gerçekleştirilen BM İnsan Hakları Konseyi 10. Oturumu’na sundu. McDougall, Yunanistan’da yaşayan dini, dilsel, etnik ya da ulusal azınlık olarak ifade edilen grupların durumu hakkında raporunda detaylı bir incelemede bulunuyor. Rapor, üslubu ve kaleme alınması açısından oldukça cesur ve tarafların görüşlerini objektif bir şekilde yansıtması bakımından oldukça büyük bir önem taşıyor.

 
McDougall, Devlet’in resmi olarak bir azınlığı tanımamasının azınlık topluluklarına karşı yükümlülükleri bakımından kati bir sonuç doğurmadığını ifade ederek Yunanistan hükümetini Yunanistan’da Makedon ya da Türk azınlık olup olmadığı tartışmasına son vererek kendini tanımlama, ifade özgürlüğü ve dernek kurma özgürlüğü haklarının korunmasına önem vermeye çağırıyor.

 
Türk etnik kimliğinin tanınması

 Raporda McDougall, “Batı Trakya” ifadesini kullanarak İskeçe ve Gümülcine’ye gerçekleştirdiği ziyaretler sırasında Müslüman azınlığın pek çok üyesinin etnik Türk kimliği ile Türk ulusal azınlığı olarak tanınması arzuladuklarını belirtiyor. Yunanistan’ın Müslüman azınlığın üç farklı etnik gruptan oluştuğu iddialarına karşı McDougall, Türk etnik kimliğine sahip pek çok kişinin hükümetin pozisyonunu reddederek Müslüman ve Türk olmanın tek ve aynı anlamda olduğunu ifade ettiklerini aktarıyor.
Dernek kurma özgürlüğü ile ilgili olarak ise McDougall, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin İskeçe Türk Birliği ve Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ile ilgili kararlarına atıfta bulunarak topluluk temsilcilerinin adında “Ermeni” kelimesi taşıyan Ermeni derneklerinin yasal olarak faaliyette bulunduğuna dikkat çektiklerini belirtiyor.

 
Müftüler Sorunu

 
McDougall, Yunanistan’ın müftülerin(atanmış) Şeriat hukuku yetkileri çerçevesinde aile ve miras hukuku konularında yetkilere sahip olması nedeni ile devlet tarafından atanması gerektiğini iddia ettiklerini aktarırken Müslüman toplumun kendi müftülerini seçtiklerini ve seçilmiş Müftülerin resmi olarak tanınmasını gerektiğini söylediklerini ifade ediyor.

 
Eğitim


Lozan Anlaşması hükümlerince Azınlık’ın eğitim alanında büyük ölçüde özerk olduğunu ifade eden McDougall, topluluk temsilcilerinin eğitim konusundaki sıkıntılarını objektif bir şekilde raporuna yansıtıyor. McDougall, Azınlık ilkokullarındaki düşük eğitim kalitesi ve zayıf eğitim standartları nedeni ile bazı ailelerin çocuklarını Yunan devlet okullarına göndermeyi tercih ettikleri dile getiriliyor.

 Raporda, eğitim alanında ortak olarak dile getirilen problemlerden birinin iki dilli anaokullarının yokluğu olduğu ifade edilirken iki dilli anaokulların Türkçe ve Yunanca’nın küçük yaşlardan itibaren daha iyi öğrenebileceği böylelikle azınlık ya da Yunan devlet ilkokulları arasında daha büyük bir seçim şansı yaratılacağı belirtiliyor.
 İlgi çeken bir nokta ise “tayinli imam yasası” sorununun raporda eğitim başlığı altında incelenmesi… Raporda, konu ile ilgili Azınlık’ın karşı görüşü objektif bir dille aktarılıyor.

 
Siyasi Katılım

 Raporda, Batı Trakya’da Azınlık temsilcilerinin Müslüman azınlık üyesi hiç kimsenin polis, yargı ya da savcı ya da yüksek mevkide kamu memuru olamadığı çünkü azınlık ile Yunan makamları arasında güven sorunu yaşandığını ifade ettikleri aktarılıyor. McDougall, parlamentoda temsil edilen Azınlık milletvekilleri olmasına karşın hükümette yüksek mevkide temsilin henüz gerçekleşmediğine dikkat çekiyor.
Sonuç ve tavsiyeler bölümünde McDougall, Yunan hükümetinin “azınlıklar” terimini mevcut standartları karşılamada çok sınırlı şekilde yorumladığını ifade ederek “ulusal azınlıklar”ı tarihi bir anlayış ile yorumladığını ifade ediyor. Tanımlanmış azınlıkların ülkelerarası değil ülke içi konu olduğunu ifade eden McDougall, hükümetin azınlıkları tanıma konusunu dış politika ile ilgili bir durum olarak ele alıyor göründüğünü belirtiliyor.

 Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili olarak McDougall, Batı Trakya’da Müslümanların Türk etnik kimliğine sahip olma hakkı konusunda sınırlamalar ile karşılaştıklarının gözlemlendiğini ifade ediyor. Sonuç olarak McDougall, modern paradigmada azınlıkların yabancı unsur değil tamamı ile Yunan toplumunun kurucu grupları olduğunu ifade ederek azınlık tanımının bir gruba ait insanların kendini tanımlama hakkını kullanma ve objektif gerçekler ile ilgili olduğu belirtiyor.

Kaynak (http://www.trakyaninsesi.com/index.php?option=com_content&view=article&id=58%3A14-03-2009&catid=1%3Alatest-news&Itemid=55)