Author Topic: Bir Öykü ve 1341 Tarihli İki İsyan: Edirne Branos ile Selanik Zealot İsyanı  (Read 11272 times)

0 Members and 1 Guest are viewing this topic.

Offline recep memis

  • Avarage member
  • ***
  • Posts: 94

       2003 -2005 yılları arasında pomaklarla ilgili sohbetlerimizi yahoo portalındaki mail grubu üzerinden yürütüyorduk... O sırada annemden dinleyip aktardığım  pomak adlandırması ile bağlantılı ilginç bir öyküyü anımsayan var mıdır bilmem...  okuduğum yeni bir kitapta karşıma çıkan bulgular bu öykücüğü çok daha ilginç hale getirdi.  öyküyü bu veriler ışığında yeniden değerlendirmek istedim bu nedenle...

        işte o öykü:

        pomakların kentte bulunduğu bir sırada limana yanaşan bir gemiden inenler, yerlilerle  kavgaya tutuşur. 

pomakların reisi  kavgayı bir süre izledikten sonra kararını verir ve yanındakilere dönerek:

 "gelenlere yardım edelim bre!.. bunlar yerlilerden daha kötü olamaz!.."

der...

 yerli nüfus  bu olayda yabancılara yardım edenlere,  "(düşmana) yardım edenler " anlamında "pomak" demeye başlamış ve sıfat zamanla o grubun adı olmuştur.


Offline recep memis

  • Avarage member
  • ***
  • Posts: 94
     orijinali 2007 yılında ingiltere'de; "byzantium, the surprising life of a medieval empire" adıyla basılan, bizans tarihi profesörü Judith Herrin'e ait "bizans: bir ortaçağ imparatorluğunun şaşırtıcı yaşamı" adlı kitabın türkçe'de ilk iki baskısı 2010 yılında iletişim yayınları'nca yapılmıştır.

     yazar bu kitabında; ardışık olaylar dizgesi biçimindeki alışılmış tarih anlatım tarzından farklı olarak, sosyal olgular ve   kültürel verileri özgün  süreçleri ekseninde kurgulanmış bağımsız konular halinde anlatmayı tercih etmiş. türkçe basımın 371-398. sayfalarında yer alan 26. bölüm "başkaldıranlar ve koruyucular" adını taşıyor.   

dönem; osmanlı'da ankara savaşındaki yenilgi sonrası oluşan fetret devrini andırıyor. 1204 yılındaki 4. haçlı seferi ile işgal edilen istanbul'da kurulmuş latin imparatorluğu 1261 tarihinde yıkılabilmiştir ancak. bu arada değişik sülaleler; epir ve selanik'te (mihail komnenos dukas), iznik'te (theodoros lazkaris) ve trabzon'da (david ve alexios komnenos kardeşler) farklı sürgün devletçikleri kurmuştur. iznik imparatorlu 1261 de istanbul'u  geri almış ancak diğer devletçiklere son verememiştir. bu bölünmüşlük hali;  artarak büyüyen türk tehdidi bir yana, gerek devletçikler arası rekabet ve gerekse her devletçiğin kendi içindeki iktidar çekişmelerinin koşulladığı  zafiyet ortamında ilginç isyanlara da zemin hazırlamıştır.

1341 de III. andronikos öldüğünde büyük oğlu 9 yaşındadır. dul imparatoriçe (savoylu) anna  oğlunun mirasına naip sıfatıyla sahip çıkabilmek için ölü imparatorun en yakın danışmanı ioannes kantakuzenos'tan destek alır. ancak patrik ioannes kalekas ta naiplik iddiasında bulununca ioannes kantakuzenos  imparatorluğu savunmak için başkenti (orduyla) terkeder. bu arada kalekas, imparatoriçeyi kandırarak, kantakuzenos'un kendisine komplo hazırlığı içinde olduğuna ikna etti.  neticede imparatoriçe; kantakuzenos ailesinin mallarına saldırılmasını sağlayarak orduyu terhis ettiğini açıkladı. merkezde kalekas güçlenmişti. buna karşılık   kantakuzenos ekim 1341 tarihinde dimoteka'da imparatorluğunu ilan ederken, istanbuldaki patrik kendisini aforoz etti  ve V. ioannes palaiologos'u imparator ilan etti.

böylelikle bir  iç savaş başlamış oldu...

Offline recep memis

  • Avarage member
  • ***
  • Posts: 94
İŞÇİ BRANOS İSYANI (1341 EDİRNE)

"(bu içsavaş ortamında) beklenmedik bir gelişme oldu.  halkı zenginlerin mülklerine saldırmak için  teşvik eden  "işçi branos" önderliğinde soylulara karşı bir şiddet dalgası hadrianapolis'i (edirne) sardı. " (a.g.e. sayfa 375)

bu konudaki verileri aktaran bizanslı kaynakların kıt ve  tamamı yanlı bir tutum izlemektedir. bu nedenle isyan ve  sosyal karakterine dair başka somut bir veri aktarma olanağı bulunamamıştır. ancak bu kadarı bile niteliği hakkında kesin bir fikir edinmeye yeterli olmuştur.

Offline recep memis

  • Avarage member
  • ***
  • Posts: 94
ZEALOT'LAR İSYANI  (1341 SELANİK)


"bu arada thessalonike (selanik) te ... kendilerini "zealot'lar" diye niteleyenler valiyi kovdular ve şehri yönetmek üzere "oniki arkhon"dan oluşan  bir konsey kurdular. (zealot: hevesli, davası için gayretli -kararlı, militan-) siyasi iktidarı ele geçirmede , iyi örgütlenmiş ve şehir içinde bir şehir olan limanda çok etkili denizciler loncasına dayandılar.  bunların ayaklanmaları orta halli olanların da (...) desteğini kazanmış görünüyor. izleyen yedi yıl boyunca zealot'lar şehri etkili bir şekilde yönettiler. ...

beklenmedik ölçüde başarılı olan bu başkaldıranlar kimlerdi? liderlerinden bazılarının adları kaydedilmiştir. denizciler loncasının reisi andreas palaiologos, alexisos metochites, .. öldürülene kadar archon olarak görev yapan mihail palaiologos,  ve belki de en radikalleri.. georgi kokalas.   her ne kadar andreas ve mihail imparatorluk ailesinin soyadını taşıyor iseler de o ailenin yönetici çevrelerinden değillerdi. ... ama zenginlerin soygunculuğuna karşı yoksulları temsil ettiklerini iddia ediyorlardı. (a.g.e. s. 376) ... andreas palaiologos önderliğinde bir milis kurdukları ve kantakouzenos yanlısı hizbi yendikleri kesindir.

1343 yılında aydın'ın ... emiri umur, şehrin kuşatmasına destek olmak üzere 6 bin kişilik ek kuvvet gönderdiğinde cüretle direndiler. iki yıl sonra mihail palaiologos'un selanik'te ve daha sonra büyük duks apokaukos'un konstantinopolis'te öldürülmeleri zealot konseyini devirmeğe çalışmak için kantakouzenos hizbini harekete geçirdi. ancak zealot'lar apokaukos'un oğlunu ve tüm kantakouzenos müttefiklerini öldürerek misilleme de bulundular. ... 1347 yılında gregorios palamas selanik metropoliti tayin edilince zealot'lar  onun şehre girmesini engellediler. .. ve iki yıl daha şehrin kontrolünü ellerinde bulundurdular. (a.g.e. s. 385)

... zealot konseyi içsavaşın nasıl sonuçlandırılacağı konusunda bölündü. 1347 yılında istanbul'la girmeyi başaran kantakouzenos'un imparatoriçe anna'yı uzlaşmaya mecbur ederek birleşmeleri karşısında zealot'lar başkentten gelen bütün emirleri halkın gözleri önünde yakarak husumetlerini ortaya koydular. sırp kralı stefan IV. uroş duşan'ı liderleri olarak şehre (selanik) davet ettiler.  ... zealotların bir kısmı bu davete karşı çıktı.  bölünme hareketin yenilgisini hazırlamış oldu... VI. ioannes ... türk deniz birlikleri (bunlar umur beye bağlı olmalı çünkü o dönemde  başka türk deniz gücü yoktu. rm) nin de yardımıyla 1350 yılında selanik'e girmeyi başardı. (a.g.e. s. 388)

VI. ioannes kantakouzenos daha sonra yazdığı anılarında  "... aristokrasiye karşı olan bu ayaklanmaya tüm şehirler katıldı. ..." diyecektir.(a.g.e. s. 389)


Offline recep memis

  • Avarage member
  • ***
  • Posts: 94


kitapta anlatılan edirne ve selanik merkezli ve eşzamanlı iki isyan ile  bölgesel iktidar arzuları bu isyanlarda boğulmuş kantakouzenos'un anılarında vurguladığı kapsam; yani isyanın bölgedeki bütün şehirlere yayılması gerçeği ayaklanmanın pomak oluşumuna kaçınılmaz etkileri olması gerektiğini düşündürmektedir. bu nedenle, değişik açılardan bu etkilerin neler olabileceğine dair düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Offline recep memis

  • Avarage member
  • ***
  • Posts: 94

1 -) COĞRAFİ NEDENLER

isyan edirne ve selanik'te eşzamanlı olarak başlamış ve bölgedeki bütün şehirleri sarmıştır. tarif edilen bu coğrafya, rodop merkezli pomak oluşumunun gerçekleştiği coğrafyanın hemen yanında ve içinde yer alan arazileri kapsamaktadır. bu açıdan sonraları pomak oluşumunda karşımıza çıkacak toplulukların isyanla alakasız olduğunu söylemek mümkün değildir. eğer doğal olarak kendilerini taraf saymadıysalar bile isyanın yanında ya da karşısında tutum almaya zorlanmaları kaçınılmazdır çünkü... tutumlarının ne yönde gerçekleştiği hakkında bir fikir edinilmesi ancak bağlantılı olguların araştırılması ile mümkün olacaktır.

Offline recep memis

  • Avarage member
  • ***
  • Posts: 94
2 -)  ZAMANA BAĞLI NEDENLER

isyan 1341 ile 1350 arasında yaklaşık 10 yıllık bir süreyi kapsamış ve bunun ilk yedi senesi kesin bir bölgesel hakimiyet biçiminde tezahür etmiştir.

slavik bir dil ve islami inanç yapısı ile karakterize edilen pomak kimliğinin oluşumu açısından önemi tartışma götürmez bir tarihtir bu. volga bulgar hanlığından balkanlara taşınamamış islami pratikler ve  arızi kayıtlarda rastlanan ancak toplumsal karşılık bulduğuna dair emare vermeyen müslüman misyoner faaliyetleri dışında kayda değer islami birikimi olmayan rodoplu nüfusun, müslüman bir toplulukla bilinen ilk ciddi temasıdır çünkü "aydınoğlu umur bey" komutasındaki türk savaşçıların gelişi...

umur bey ve denizcilerinin, VI. ioannes kantakouzenos'a yardım amaçlı  ilk müdahalesi 1343 yılında gerçekleşmiş ve isyanın 1350 yılında bastırılması esnasında da devam etmiştir.  bizans cephesindeki iktidar boşluklarından doğan kriz atmosferinde davet üzerine yardım görünümlü gelişin arkasında batıya yönelen müslüman türk yayılmasının bir parçası olarak aydınoğullarının bölgede yerleşme arzuları da bilinen bir vakıadır. 10 yılı aşan bölgesel varlıklarında yörenin "umureli" olarak anılmasına yol açacak yoğunlukta bir iskan faaliyeti yürüttükleri kayıtlarda mevcuttur. rodop pomaklarındaki islami dönüşüm açısından, osmanlı'nın rumeliye geçiş arefesinde önemi yadsınamayacak kütlesel bir temas anıdır bu...

Offline recep memis

  • Avarage member
  • ***
  • Posts: 94
3 -) SOSYAL İÇERİK

isyanın toplumun aşağı sınıflarına dayanan iktidar talepli karakteri tartışılmayacak kadar açıktır. bu alt sınıfların hangileri olduğuna dair veriler ise yetersizdir.

edirne'deki isyanın önderinde vücut bulan işçi kavramının, örgütlü bir işçi organizasyonuna işaret etmesi beklenemez. dönemin özellikleri dikkate alındığında bunu yoksul köylü kitlelere işaret eden tarım emekçisi olarak okumak  isabetli olacaktır.

yine limandaki lonca örgütlenmesine vurgu yapılsa bile,  selanik isyanının  bütün civar kentleri kapasayacak şekilde iktidarı alma ve sürdürme kapasitesi,daha geniş toplumsal taban ve başka bir ideolojik aygıtın mevcudiyetini araştırmayı zorunlu kılar.

ortaçağ bizansının toplumsal mekanizmasında; hakim sınıflar için ideolojik aygıt, başka bir deyişle iktidar partisi misyonu üstlenen kilise karşısında, ezilenlerin ideolojik aygıtı misyonunu heteredoks tarikatlar üstlenmişti.

anadolu'da gerçekleştirdikleri sayısız ayaklanmalarda,  yoksul sınıfların iktidar talepli isyan  geleneğini 850 yılı sonrasındaki büyük sürgünle  rumeliye taşıyan paulikanlar bu anlamda rüştünü kanıtlamış köklü bir tarikattır. paulikanların rumeli'de yeniden dirilişinin adı olan bogomilizmin dönem içindeki etkinliği ve pomaklar'ın alevi tarikatlar üzerinden  islama geçişindeki katalizör fonksiyonuna dair tartışmalar da herkesin malumudur.

sonuç olarak, gerek isyanın yaygınlığı ve gerekse on yıla uzanan iktidar organizasyonu, bunun bir ya da en fazla iki kentin limanında örgütlenmiş loncaların marifeti olamayacak kadar ciddi, yaygın ve köklü bir geleneği olan ideolojik aygıta sahip olduğunu düşünmeyi gerekli kılar. bizans'ta kayıt tutanların, şeytan görmüş gibi bir lanet havası içinde adını anmaktan kaçındığı bu aygıtın adı bogomilizmdir.

gerek ortaya çıktığı koşulların (fetret devrini andıran iç savaş ortamı);ve gerekse  sınıfsal özü ve iktidara yönelen niteliği itibariyle, fetret devri sonrasında ortaya çıkan şeyh bedrettin ayaklanmalarıyla neredeyse birebir benzerliği ifade edilmekten kaçınılan aygıtın kimliğini kuşkuyu gerektirmeyecek kadar gözler önüne serer.

1350 li yılların hemen ardından bölgeye gelen osmanlı savaşçılarından biri ile  dimoteka yakınlarında ele geçirilmiş bir yerleşimin ileri gelenlerinden birinin kızından olma bedrettin'in anne ve anne taraflı akrabaları üzerinden bu isyan hakkında birinci elden tanıklıklarla bilgi sahibi olacağını varsaymak için kahin olmaya gerek yoktur sanırım. böyle bir varsayımın selçuklu, bizans, osmanlı iktidar hattına koşut olarak paulikan, bogomil,babai ve bedrettini karakterli halk ayaklanmalarının, organik bir veraset aktarım sürecine işaret edeceği de aşikardır.

Offline recep memis

  • Avarage member
  • ***
  • Posts: 94
4 -) ANNEMİN ÖYKÜSÜ ve ZEALOT İSYANI 

  denizden gelen yabancılara dair annemden dinlediğim öykü; doğrudan "pomak adlandırması"nı izaha yönelik karakteriyle, bir folklor öyküsünden beklenmeyecek kadar mükemmel gelmişti bana. zorlama bir kurguya dayandığını düşündüm hep bu yüzden... öte yandan rodop zirvelerinin insanları olarak pomakların denizle bağlantılı bir kimlik hikayesi de ironik bir boyut katıyordu işin içine... kaydettim ve ortak hafızaya dahil olmasını da umarak paylaştım o zemin ve zamanda.

selanik merkezli "zealot" isyanı ile buna  müdahale mahiyetindeki "aydınoğlu umur bey" tayfası arasındaki kavga öyküsü de bir limanda yaşanıyor. burada da yerlilerin karşısında denizden gemileriyle gelen yabancı kavgacılar var. üstelik  gelecekteki kimliğe damga vuracak  islami karakterli yabancılardır bunlar. yani pomakların islama yönelmesine başlangıç oluşturmaya müsait bir öyküyle karşılaşıyoruz bizans kayıtlarında... yabancı düşmana yardım anlamında "pomak" olmaya çok müsait bir öyküdür bu üstelik...

bir başka alegori noktası da gözden kaçmıyor ama... bogomil karakterli olması gerektiğini düşündüğümüz bir isyanda, bogomilizm üzerinden islama geçtiğini varsaydığımız pomak topluluklarının iktidar tarafından müdahil olan umur bey tayfasına yardım etmiş olması ilk bakışta akla yakın gelmiyor, bu çok açık... bunun da bir izahı olmalıdır elbette... 

böyle bir izah; aydınoğlu tayfasının görünüşteki geliş bahanesi olan "isyan bastırmaya yardım" kavramının ötesinde aranmalıdır bence. kendilerinde sakladıkları işgal suretiyle yerleşme amaçları... böyle saklı amaçlar, tez elden dümen kırıp, rotayı iktidardan muhalif kesimlere  çevirmeyi gerektirir. osmanlı da böyle yapmamış mıydı? rumeliye ilk geçişi bizans imparatoruna yardım amaçlı değil miydi ki?  sonrası malum...   değişerek kalıcılaşan bu türden bir ilişki, anlık denebilecek kadar kısa süreli aksi tarzı  unutup,  kalıcı biçimin öyküleşmesini sağlamaya müsaittir.

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42