Pomak.eu
Türkçe => Tartışma => Topic started by: bukovo45 on October 06, 2008, 13:05
-
ben yeniyim burda bakıyorum bazı arkadaşlar turkçe bazıları bulgarca yazıyor hepimiz bulgarca biliyorsak hepimiz oyle konuşalım bulgaristandakiler turkçeyi bilmiyor o yuzden bulgarca daha iyi benim fikrim bu
-
Bulgaristanda 300 000 Pomak var. Türkiyede ise (Bir üniversite araştırmasına göre) 600 000 Pomak var. Ayrıca Yunanistanda ve diğer yerlerdeki Pomaklar da var.
Türkiyede Pomakça erozyona uğramaktadır. Ancak Türkiyedeki Pomakça bu dilin 100 yıl önceki özelliklerini korumaktadır. Bize göre Pomakça budur. Bulgaristandaki pomakça galiba Bulgarca karşısında erozyona uğramıştır.
Bu sitede isteyen istediği dil de yazı yazabilir. Şu dil yada bu dil olacak denmez. Hangi dilde kendini daha iyi ifade ediyorsa tercih kendisinindir. Mesela ben Pomakçayı anlarım kısmen konuşurum ama çok iyi bir düzeyde değilim. Benim kendi düşünce ve konuşma dilim Türkçedir. Bu nedenle Türkçeyi tercih ediyorum. Ancak Bulgarca bilenlerle anlaşabilmek için Bulgarcayı öğreniyorum. Ama yeterli bir düzeyde değilim.
Lafı toparlarsak: Bir dile ne ad verildiğini o dili konuşanlar bilir. Biz Türkiyedeki Pomaklar olarak konuştuğumuz dile Pomakça diyoruz. Yoksa Türkiye dışındaki Pomaklar kendine pomak derken kendi diline başka bir ad mı veriyor? Çok tuhaf...
-
biz iki dili de bildiğimiz için problem değil ama sadece bulgarca dilini bilenler bizim burda ne yazdığımızı anlıyamaz onun için ben oyle teklif ettim ama yanlışsa özur dilerim
-
Ben de pomağım fakat sadece geçmişte kalmış gibi sanki.Çünkü Türkiyede farklı yerlerde bulundum.Trakyada pomak kardeşlerim gibi şanslı değilim ne yazıkki.Pomakçadan sadece köyümden şu sözler aklımda kalmış.İstani mari vodo donisim, bunuda doğrumu yazdım bilmiyorum.Bu siteyi tanıdığımdan beri hergün 1-2 saat takılıyorum.Bazende yorum yazıyorum.Yalnız Blgaristandaki kardeşlerim de benim gibi aynı dertten muzdarip onlarda Türkçe bilmiyorlar.Keşke aynı dili konşabilsek ama bundan sora çok zor.İnşaallah günün birinde rodoplarda şöyle bir gezer atalarımın topraklarında bulunma duygusunu yaşarım.Tımraş diyarlarına bir gün ulaşmak dileğiyle aynı dili konuşmasakta aynı duyguları taşıyoruz.
-
Üyelerimizin çoğu Türkiyeden ve tek bildikleri dil de sadece Türkçe olduğundan onlar haklı olarak anlamadıkları dil ve harf nedeniyle bize sitemde bulunuyorlar.. Onlar da neredeyse sadece türkçe olsun derler. Halbuki biz kimseye şu yada bu yönde bir yönlendirme yapmayız. Bulgaristandaki üyeler ile Türkiyeye yeni göç etmiş Pomaklar Bulgarca eğitim gördükleri için doğal olarak Bulgarca yazışmaktalar. Burada bu mesajların türkçe bilenlerin de anlayabilmesi için tercüme edilmesi yönünde yoğun talepleri oluyor. Tabi ki bu iş sanıldığı kadar kolay değil.. Herkes bir işle meşgul olduğundan her vakit her mesajın tercüme edilmesi zor..
Sitenin bir başka amacı Pomaklarla ilgili konu ve sorunların ingilizce olarak tartışılmasını sağlamak.. Böylece dünya çapında geniş bir ölçekte bu konuların takip edilmesini sağlamak lazım.. Var olmanın ve var kalmanın en önemli yöntemi sesini duyurabilmektir.
-
bulgaristandan arkadaşlarım var ve sadece turkçe bilmedikleri için bu siteye girmiyorlar onun için bunu teklif ettim
-
Bu sitede Bulgaristandaki hiç türkçe bilmeyen arkadaşların yanında Bulgar üyelerimiz de var. Burada herkes başkasının haklarına tecavüz etmediği sürece tam saygı görür. Pomaklar kadar bize dışarıdan bakan üyelerimizin de düşünceleri bizim için değerlidir.
Bulgaristanda siteye türkçe bilmediği için girmeyen arkadaşların olduğu gibi, Türkiyedeki Pomakların bir kısmı da bulgarca ve kril harflerinden rahatsız olduklarını onların mesajlarından anlayabilirsin. Ne yapalım şimdi.. Halbuki bizim üyelerimizin diline karışma hakkımız yok. Bu konuda milliyetçi bir sınırlandırma yapmamız söz konusu değil. Hem bu site aşırı milliyetçi yada etnik ayrımcı eğilimlere sıcak bakmaz. Herkes düşüncesini açıklayabilir. Sadece bazen başkasının düşüncesine tahammülü olmayan üyelerin fena sözleri silinir. Yani kimsenin başkasına sövmesi hoş karşılanmaz.
Site yönetimi olarak da herkese karşı dengeli ve tarafsız davranmak zorundayız. Tavsiyemiz şudur: Bu sitede herkese yer vardır. Türkçe isteyene de, bulgarca isteyene de yeteri kadar materyal mevcuttur. Eksik gören varsa hemen buyursun.. herkesin katkılarına açığız.
-
insallah birgun tum pomaklar ana dilleri olan pomakcayi ogrenir kendi aralarinda ayni dili konusur.
-
inşaallah..
-
evet birgün ayni yaziyi kullanacagiz bu kesin ama biraz zaman alacak bulgaristanda pomak kardeslerimiz zorunlu ingilizce egitim almaya basladigi zaman .sonra hepimiz pomak dilini konusacagiz ve latin alfabeyi yazacagiz .biraz beklememiz lazim .
-
insallah birgun tum pomaklar ana dilleri olan pomakcayi ogrenir kendi aralarinda ayni dili konusur.
temennin için teşekkürler. bunu bende çok isterim. fakat bulgarcayı değil pomakçayı öğrenmek ve konuşmak isterim. onun için mustafa ağbey yanlış anlamasın ama burada bulgarca yerine pomakça dersleri yayınlansa idi dünyadaki bütün pomaklar için çok şık ve isabetli olabilirdi diye düşünüyorum. çünkü biri kalkıp türkçe dersleride yayınlansın derse onuda yayınlamamız gerekecek haklı olarak.
-
bende köyde büyüdüm dedelerimiz ve ninelerimiz türkçeyi pek bilmezlerdi onun için pomakçayı konuşmak zorundaydık yani pomakçayı konuşuyoruz.lakin sitede yazılan pomakçadan pek anlamıyorum bana baya değişik geldi. Bizim dedeler filibe göçmeni. acaba diyorum pomakçada da farklılıklar varmı. Mesela çan ilçesinde iki köy pomak var yaykın ve bizim ilyasağa ama konuşmalarımız farklı onun için ben türkçeyi terci ederim.Ama anladığım şekilde pomak bulursam konuşurum.
-
Pomakların varlığı yokluğu hakkında farklı düşünenler olduğu gibi Pomakçanın varlığı yokluğu hakkında farklı düşünenler vardır.
Kendi düşünceme göre bir Pomak halkı ve onun dili olan özgün bir pomak dili mevcuttur. Buna dair kişisel kanaatim Pomakçayı az çok anlıyorum.Ama bulgarcanın ondan ciddi manada faklılıklar içerdiğini düşünüyorum. Bunu pratik biçimde ifade edersek ben annemin pomakçasını anlıyorum,ama radyodaki yada kitaplardaki bulgarcadan neredeyse hiç anlamıyorum. Pomakça ile bulgarca nasıl aynı dil olabilir anlamıyorum.
Ancak bu konuda içinde pomakların da olduğu bir kesim pomakça diye ayrı bir dilin varlığı kabul etmeyip, onu bulgarcanın rodop şiveleri olarak tanımlamaktadır. Bu tanımlamanın bilimsel bir gerçek mi yoksa siyasal ön kabullere dayalı bir benimseme mi olduğu tartışılmalıdır.
Bir konu içinde hafifça belirtmek istediğim gibi eğer Timraş devleti sürseydi o zaman kimse pomakçanın varlığını tartışmasız kabul edecekti. Bugün makedoncanın ayrı bir halinde kabulünün sesebi bulgarların tüm çabalarına rağmen ayrı bir makedon etnisitesinin ve onun doğal bir sonucu olarak makedoncanın dünya kamuoyunda genel kabul görmüş olmasıdır.
Bulgarca bir anlamda pomakçaya çok yakın bir dil olması ve diğer yandan pomakların en önemli bölümünün Bulgaristan vatandaşı olması ve bulgarcaya dayalı bir eğitim sisteminden geçtiği için bulgarca biliyor ve yazışıyor olması gerekçeleriyle ben de bulgarca öğrenmeye çalışıyorum.
Böylece hem diğer üyelerin bulgarca yazıların takip edebilmek ve en çok da Pomakça ile Bulgarcayı birbirine kıyaslamak için bu konuda çaba sarfediyorum. Yoksa üyelere bulgarca öğretmek diye bir misyonum yoktur. Bunun yanlış yorumlanmamsını rica ederim.
Siteye yapıştırdığım bulgarca gramer kitabı notlarının amacı budur. Hatta gereğinden fazla yer kaplaması durumunda şimdilik tanıtım amaçlı bu konuyu daha sonra tercüme işi tamamlanınca oradan kaldırmayı ve isteyene mail adresine gönderneyi düşünüyorum. Çünkü bu konuda Türkiyede yaygın bir biçimde bir kaitap bulamadığımı ve o yüzden ingilizceden tercüme etmeye mecbur kaldığımı belirtiyorum. Bulgarca meraklısı değilim. Ama bu dili öğrenmeyi ifade ettiğim gerekçelerle kendimce zorunlu görüyorum.
Bu konuda tercih ve istek tamamen üyelerimize aittir.
Pomakçanın şimdiki gibi her köyün ayrı ayrı olan şivelerinin birleşmesi için söylenecek çok şey var. Sitemiz siyasi bir amaç ve misyon taşımadığından sadece kültürel bazda elimizden geldiği kadar pomakça konusunda kısmen araştırmalarımız sürmektedir. Ama bu konuda pomakça bilen herkesin işi olduğundan Pomakçanın şehirli bir uygarlık dili halinde işlenmesi gerekiyor. Yani bugün neredeyse her köyün kendine mahsus bir şivesi mevcut iken bunun şehirlerde konuşulan ve yazılan bir yazın dili haline getirilmesi siyasi bir proje olduğundan bu durum bizim amaç ve misyonumuzu aşan bir konudur.
-
ama bu haksızlık değilmi yani bu siyasi bi konudur buna girmeyelim, şu siyasi bi meseledir bunada girmeyelim...! sonuçta dil bir kültürün en belirleyici özelliklerinden biri değilmidir? birde neyin nasıl söylendiği değilmidir önemli olan siyasi bir üslupla yapılıp yapılmadığı önemlidir bence, yanlışmıyım abicim?
-
Siyasi konuların son derece kolaylıkla yanlış anlamlara çekilebilir olması nedeniyle biz siyasi konulardan uzak duracağız demek isterken bu Pomakların siyasi konularıyla ilgilenmeyeceğiz anlamında değildir. Bu nedenle senin bu konuda siyasi üslupla yapılıp yapılmadığı tanımın tam benim anlatmak istediğim sözdür. Bu nedenle çok teşekkür ederim.
Demek istediğim özetle şudur: Dil yaşayan bir organizmadır. Pomakça şu haliyle köy şiveleri halindedir. Makedoncanın Bulgarlar tarafından kendi alt şiveleri olarak iddia edilmesine rağmen dünya kamuoyunda ayrı bir dil sayılmasının nedeni Makedonya Cumhuriyatinin resmi dili halinde kabulü , geliştirilmesi ve o dil ile resmi eğitim yapılmasıdır. Ama en önemli konu yerel şivelere bölünmüş olmaktan kurtulup başkent resmi dili haline getirilmesidir. Bu durumu Pomakça için kıyaslarsak işte bu noktada işin bizim hiç de istemeyeceğimiz boyutlara çekilmesi tehlikesi ortaya çıkmaktadır. Balkanların nazik ortamında kendi halkımızın başına badire açmaktan son derece sakınmaktayız. Sanırım Pomak olgusunu bir çok devletin başına bela etmek yerine bir çok devletin ortak barış köprüsü halinde işlemek arzumuzun nedeni anlaşılabilir.
O nedenle Pomakçayı bir devletin dili gibi siyasi bir proje yerine, bir halkın dili olarak geliştirmeyi biz daha makul, anlamlı ve selametli buluyoruz.
-
O nedenle Pomakçayı bir devletin dili gibi siyasi bir proje yerine, bir halkın dili olarak geliştirmeyi biz daha makul, anlamlı ve selametli buluyoruz.
inşallah mustafa ağbey inşallah :)
-
inşallah mustafa ağbey inşallah :)
Bu çekince niye? Her demokratik, insan haklarına ve kendi ülkesinde yaşayan diğer halklara saygı duyan devletler gibi keşke Pomakçayı da öğrenme şansımız olsaydı. Keşka pomakçayı okullarda ek ders olarak da görme imkanımız olsaydı. Avrupa'da gayet demokratik görülen ve saygı duyulan bu talepler ülkemizdeki bazı kötü olaylar yüzünden sanki bir suçmuş gibi içselleştirilmiş. Evet 1878'de gelindiğinde msülüman milletine mensup olduğumuzdan bu imkanımız yoktu daha sonra da Türkiye buna hazır değildi şimdi ise çok da geç olmamasına rağmen anadilimizi öğrenme imkanı üzerinde durmamız sanki başka amaçlar taşıyomuş gibi anlaşılcak diye çekiniyoruz gibi geliyor bana.
Türkiye bizi kucaklayan devlet olmuştur ancak kültürümüzü korumak istiyoruz anadilimizde eğitim istiyoruz deseydik acaba ne olucaktı? Ayrıca Pomaklar öz be öz Türk'tür tezinin devlet eliyle desteklenmesinin amacı Pomakların Türkleştirilmesi midir? Bunlar da insanın aklına gelmiyor değil ;)
Bir dilin var olması için belli şartlar gerekiyor bu da bir kaç Milliyetçi Bulgarın ve ben Bulgar olamam diyen (sanki Bulgar olmak hakaretmiş gibi) Pomakların yorum yapmasıyla olan şeyler değil. Dilbilim kürsülerinde yazılan makalelere bakmak gerekir. Bir şivenin (dilbilimsel anlamda) lehçe kabul edilmesi için belli şartlar gerekmektedir anca sosyo-politik faktörlerde çok etkili olmaktadır. İşte buyrun 3 Ekim 1996 tarihinde Türk Dil Kurumu'nda çalışan Doç. Dr. Timur Kocaoğlu'nun makalesinden bir alıntı;
Günümüz Amerikali dilbilimcilerinden Noam Chomsky "Dil Hakkinda Bilgi: Onun Tabiati, Kökeni ve Kullanilisi" adli çalismasinda, dil ile agiz arasindaki ayirimin aslinda sosyo-politik bir olgu olduguna isaret ederken, Max Weinreich adli dilciye atfedilen asagidaki espiriyi hatirlatir: "Bir dil ordu ve deniz kuvvetlerine sahip bir agizdir!" Biz burada bu cümledeki kelimelerin sirasini biraz degistirerek, anlamini daha da belirginlestirebiliriz: "Bir agiz orduya sahip oldugu zaman dil olur!" Chomsky ayni eserinde dilin sosyo-politik boyutuna deginerek, "Biz çincede n bir dil olarak sözederiz, halbuki çesitli çin agizlari birbirinden Roman dilleri kadar apayridirlar. Biz Alman ve Hollanda dillerinden apayri iki dil olarak sözederiz, halbuki Almancanin bazi agizlari Hollandacaya yakindir ve Almancaya anlasilmayacak derecede uzaktir." der.
Chomsky dil ve agiz arasindaki ayirimin temelde sosyo-politik boyutuna gönderme yaptigi halde, bu konuyu daha detayli olarak islemez. Biz burada sunu belirtebiliz: Dilbilimde asli olan "Konusma Dili"dir. Yani sosyolojik bir varlik olan dil elbette insan topluluklarinda ilk önce konusma dili olarak dogar, o toplulugun sosyal gelismesine paralel olarak geliserek kültürel boyut kazanir ve politik olaylar sonucunda ise agiz durumundan dil düzeyine yükselerek yazi diline sahip olur. Bunun örneklerini dünyadaki türlü dillerin gelismesinde görebildigimiz gibi, kendi dilimizin tarihinde de açik-seçik olarak yakindan izleyebiliriz.
Sanırım yukarıda iki paragraf bize Pomakça'nın başlı başına bağımsız bir dil olup olmadığı konusunda fikir sahibi olmamız için bir nebze de olsa yardımcı olucaktır.
Bu sebeple Pomakça konuşalım diyen site üyeleri hangi Pomakçayı konuşalım? Atatürk'ün yaptığı gibi bir dil devriminden geçmemiş hiç bir dil 100 yıl içinde anlaşılamaz hale gelemez. Makedonlar nasıl bir yüzyılda Makedonya Bölgesinde yaşayan ortodoks-günay slavcanın en doğu kolunu oluşturan (bugün Bulgarca denilen) dilden Makedoncayı Makedonya Bölgesinde yaşayan insanlardan da Makedonları yarattılarsa bizim de "Pomakça" konuşmamız için benzer süreçlerden geçmemiz gerekmektedir. Aksi halde herşey ortada...
-
@ hathor! selamsız damdan düşer gibi atlamışsınız direkt konuya kimsiniz nesiniz nerelisiniz. bu asilik nerden!
-
Tanışma kısmına yazı yazmadım daha ama yazarım birazdan. Asilik derken neyi kastediyorsunuZ? ???
P.S. Siz-Sen kullanıma dikkat edelim lütfen.
-
Bu çekince niye? Her demokratik, insan haklarına ve kendi ülkesinde yaşayan diğer halklara saygı duyan devletler gibi keşke Pomakçayı da öğrenme şansımız olsaydı. Keşka pomakçayı okullarda ek ders olarak da görme imkanımız olsaydı. Avrupa'da gayet demokratik görülen ve saygı duyulan bu talepler ülkemizdeki bazı kötü olaylar yüzünden sanki bir suçmuş gibi içselleştirilmiş. Evet 1878'de gelindiğinde msülüman milletine mensup olduğumuzdan bu imkanımız yoktu daha sonra da Türkiye buna hazır değildi şimdi ise çok da geç olmamasına rağmen anadilimizi öğrenme imkanı üzerinde durmamız sanki başka amaçlar taşıyomuş gibi anlaşılcak diye çekiniyoruz gibi geliyor bana.
Türkiye bizi kucaklayan devlet olmuştur ancak kültürümüzü korumak istiyoruz anadilimizde eğitim istiyoruz deseydik acaba ne olucaktı? Ayrıca Pomaklar öz be öz Türk'tür tezinin devlet eliyle desteklenmesinin amacı Pomakların Türkleştirilmesi midir? Bunlar da insanın aklına gelmiyor değil ;)
Bir dilin var olması için belli şartlar gerekiyor bu da bir kaç Milliyetçi Bulgarın ve ben Bulgar olamam diyen (sanki Bulgar olmak hakaretmiş gibi) Pomakların yorum yapmasıyla olan şeyler değil. Dilbilim kürsülerinde yazılan makalelere bakmak gerekir. Bir şivenin (dilbilimsel anlamda) lehçe kabul edilmesi için belli şartlar gerekmektedir anca sosyo-politik faktörlerde çok etkili olmaktadır. İşte buyrun 3 Ekim 1996 tarihinde Türk Dil Kurumu'nda çalışan Doç. Dr. Timur Kocaoğlu'nun makalesinden bir alıntı;
Günümüz Amerikali dilbilimcilerinden Noam Chomsky "Dil Hakkinda Bilgi: Onun Tabiati, Kökeni ve Kullanilisi" adli çalismasinda, dil ile agiz arasindaki ayirimin aslinda sosyo-politik bir olgu olduguna isaret ederken, Max Weinreich adli dilciye atfedilen asagidaki espiriyi hatirlatir: "Bir dil ordu ve deniz kuvvetlerine sahip bir agizdir!" Biz burada bu cümledeki kelimelerin sirasini biraz degistirerek, anlamini daha da belirginlestirebiliriz: "Bir agiz orduya sahip oldugu zaman dil olur!" Chomsky ayni eserinde dilin sosyo-politik boyutuna deginerek, "Biz çincede n bir dil olarak sözederiz, halbuki çesitli çin agizlari birbirinden Roman dilleri kadar apayridirlar. Biz Alman ve Hollanda dillerinden apayri iki dil olarak sözederiz, halbuki Almancanin bazi agizlari Hollandacaya yakindir ve Almancaya anlasilmayacak derecede uzaktir." der.
Chomsky dil ve agiz arasindaki ayirimin temelde sosyo-politik boyutuna gönderme yaptigi halde, bu konuyu daha detayli olarak islemez. Biz burada sunu belirtebiliz: Dilbilimde asli olan "Konusma Dili"dir. Yani sosyolojik bir varlik olan dil elbette insan topluluklarinda ilk önce konusma dili olarak dogar, o toplulugun sosyal gelismesine paralel olarak geliserek kültürel boyut kazanir ve politik olaylar sonucunda ise agiz durumundan dil düzeyine yükselerek yazi diline sahip olur. Bunun örneklerini dünyadaki türlü dillerin gelismesinde görebildigimiz gibi, kendi dilimizin tarihinde de açik-seçik olarak yakindan izleyebiliriz.
Sanırım yukarıda iki paragraf bize Pomakça'nın başlı başına bağımsız bir dil olup olmadığı konusunda fikir sahibi olmamız için bir nebze de olsa yardımcı olucaktır.
Bu sebeple Pomakça konuşalım diyen site üyeleri hangi Pomakçayı konuşalım? Atatürk'ün yaptığı gibi bir dil devriminden geçmemiş hiç bir dil 100 yıl içinde anlaşılamaz hale gelemez. Makedonlar nasıl bir yüzyılda Makedonya Bölgesinde yaşayan ortodoks-günay slavcanın en doğu kolunu oluşturan (bugün Bulgarca denilen) dilden Makedoncayı Makedonya Bölgesinde yaşayan insanlardan da Makedonları yarattılarsa bizim de "Pomakça" konuşmamız için benzer süreçlerden geçmemiz gerekmektedir. Aksi halde herşey ortada...
veeeee nihayet cesaret! ben aslında biraz daha yumuşatarak dil ve siyaset karmaşasının ayrılmasının nerdeyse imkansızlığına dem vurmak istemiştim. ancak bu çok daha net bir açıklama ve kusura bakmayın ancak katılmadan edemeyeceğim bununla birlikte eğer siyaset dediğimiz olgunun içinde net ifadelerle yer alınabilirse ve ne istendiği işgüzarlığa vurulmadan samimiyetle açıklanabilirse çokda imkansız değil pomakçanın yaşaması ve konuşulması zira hathor un da dediği gibi bu pekçok toplumun olduğu gibi bizimde en temel haklarımızdan bir. demokrasinin varlığından söz ediyorsak eğer bunun çokta garip karşılanmaması gerek...!
-
ben bu konuda soyle dusunuyorum
turkiyedeki pomaklarin ve bulgaristandaki pomaklarin iletisim kurmalari icin tabi ki en guzel dil kendi dilleri olurdu, fakat bugun bu dilin konumu nedir? bu dil once alimler tarafindan analiz edilmeli ve resmi edebi bir dil haline getirilmeli , gazeteler dergiler radiolar tv ler olmali , simdi bu dilin gramer kelime edebiyat v.s. kitaplari var mi? olsa Bogutevolu abi bence bu dili mutlaka burda islerdi.
evet aradaki iletisim icin malesef bulgarca ve turkce kaliyor , bence sitede bulgarca dersleri varsa ki gereklidir arti olarak ta turkce dersleri olmalidir.
saygilar
-
Değerli Hathor..
Yazınızdaki üslubunuzu ben kendi üslubuma o kadar yakın gördüm ki öncelikle kimi üyeler beni başka bir nick name ile acaba o mu yazıyor denilmesin diye burada sizi kutlamakla işe başlıyorum.
Pomak.eu sitesinde böyle cesur bir kalemi görmek bizi çok mutlu etti. Ben kişisel olarak sitemizde mümkün olduğunca itinalı ve temkinli bir üslup kullanmak durumundayım. Evet Pomakların yaşadığı ülkelerdeki nazik durumlar nedeniyle bu hassasiyetleri rencide etmeden yazmamız bazen aşırı bir ihtiyat olarak algılanabilir.
Yazınızdaki dil bilimsel ve siyasal gerçeklere aynen katılıyorum. Bir dilin gelişim sürecini tamamlaması için gereken süreçler belli. Ancak bu noktada pomakçanın halen köy şiveleri halindeki durumundan hareketle en azından şu aşamada Pomak toplumunun kendi arasındaki ilişkilerinde ve kültürünü işlemede kullandığı tek bir yazın dili haline getirilmesi için dilimizin öncelikle temel özelliklerinin (varsa) kendi dil bilimcilerimiz tarafından analiz edilmesini ve giderek ortak noktalardan hareketle temel pomakça çekirdeğinin kullanılarak edebi eserler ortaya konularak işlenmesini öneriyorum.
Pomakça değil bir devletin himayesi, aksine unutturulmaya ve yok sayılmaya çalışıldığından bu süreçte-tamamen bu toplumun kendi iç dinamiklerinin eseri olarak kendi gelenek ve kültürünü nakletme aracı olarak kendi diline sahip çıkması acaba hangi fincancı katırlarını ürkütür burada insan düşünmeden edemiyor.
-
ben bu konuda soyle dusunuyorum
turkiyedeki pomaklarin ve bulgaristandaki pomaklarin iletisim kurmalari icin tabi ki en guzel dil kendi dilleri olurdu, fakat bugun bu dilin konumu nedir? bu dil once alimler tarafindan analiz edilmeli ve resmi edebi bir dil haline getirilmeli , gazeteler dergiler radiolar tv ler olmali , simdi bu dilin gramer kelime edebiyat v.s. kitaplari var mi?
kesinlikle evet bu dil önce alimler tarafından analiz edilmeli ve resmi edebi bir dil haline getirilmeli, gazeteler, dergiler, radyolar, tv ler olmalı amma ve lakin asıl mevzuuda bu değilmi zaten, pomak olduğunu bile saklayan sadece kendi aralarında pomakça konuşan başka biri yanlarına yaklaştığı gibi susan ve saklanan bir toplumdan bahsediyoruz! sanırım genlerimizden bize bir miras bu pasifize olmuşluk e tabi tarih boyunca yaşananlarda hesaba katılırsa kaçınılnmaz bir sonuçtur bu.
ben ilk gördüğümde şok olduğum bir cümle vardı bunu tam olarak aktaramam ama yaklaşık olarak; "eğer bize bu zulümler reva görülüyor ve rahat ve huzurlu yaşamak için bir karış toprak esirgeniyorsa, biz böyle yaşamaktansa yok olmayı tercih ediyoruz" demiştir Timraş Devleti ve kendi kendini fes etmiştir. işin özü daha en başta bu yok oluş kabul ve tercih edilmiştir ve en başta bu tercihle birlikte getirilen kayıpların etkisini ortadan kaldırmak gerekmektedir. ve bununla birlikte pomaklar yaşadıkları ülkede ben bir pomağım diyebilmeli ve bunu ortaya koyabilmeli belkide en büyük eksiğimiz budur.
-
evet arkadaşlar türkiye de son derece özgür yaşınılabiliyor bu gün burda bunları yazabiliyorsam evet yaşanabiliyor ama sorun bizlerde duygusal yaklaşımlarımızda, kavram karmaşalarımızda, yaşadığımız paradoksta... bizim çekincelerimizi var önce, sonra başkalarının çekinceleri olabilir.
BEN ARTIK ZIVANADAN ÇIKTIM VE YAŞADIĞIM YERDE SORULAN MEŞHUR BİR SORU VARDIR TÜRKİYE NİN BAŞKA HİÇ BİR YERİNDE SORULMAZ BU SORU "SEN NE MİLLETSİN" BU SORUYA VERDİĞİM KARŞILIK BEN BİR "POMAĞIM" VE ARTIK BU KELİMEDEN SONRA KARŞIMDA ANLAMSIZ SURAT İFADELERİ GÖRMEK İSTEMİYORUM......!!!!!!!!!!!!!!!!
-
başkaları için böyle değil bu biliyorum ancak benim için kendimden bahsediyorum ben entegre olmuş değil neredeyse asimile olmuş bir pomağım yada benim ailem. eğer benim babam ben pomak kültürünü araştırmak istediğimde bana "ya ben bilmiyorum doğru dürüst, deden babannen bile bilmiyor nerdeyse unutulmuş artık, senmi bileceksin sen mi kurtaracaksın, sen benden dahamı pomaksın." diyebiliyorsa ben burda bu yazıyı okuyan herkesi kendimden ve yaşadıklarımdan yola çıkarak uyarmak ihtiyacı hissediyorum arkadaşlar ve emin olun benim gibi bir sürü pomak var yaşayan...
-
değerli dostlar kısacık bir sorum var sizlere. türkiyede türk kim? atatürk ne mutlu türküm diyene derken nedemek istemişti.
-
değerli dostlar kısacık bir sorum var sizlere. türkiyede türk kim? atatürk ne mutlu türküm diyene derken nedemek istemişti.
abim! aslında bak sen bu sorduğun soruyla aslında cevap vermiş oluyorsun söylediklerime. nasıl diceksin ? hemen söylüyorum burda kimse sen türk değilsin demiyor zaten yada ben türk değilimde demiyorum ben. zaten türklük kavramı sadece orta asyadan gelen türkleri kapsayan bir kavram değil bu ülke vatandaşı olan herkes hangi etnik kökene sahip olursa olsun türktür. burda kavramları karıştırırsak eğer herşey içinden çıkılmaz bir hal alır.
diyorum ki çok basit aslında bu kadar kurcalamaya gerek bile yok ya ben sana yaşadığımı söylüyorum, yaşadığım yerde çerkezler çerkezce konuşup, giyinip kuşanıp, dans edebiliyorlar ve dahası festivaller dahi düzenliyorlar. bunun onların hakkı olduğu kadar bizimde hakkımız olduğunu söylüyorum bunu neden ya şimdi türkiye ne olacak aman bölünecek vah vah tüh tüh boyutuna getiriyoruz anlamıyorum. aslında anlamayıda geçtim duygusallık dediğim kısımda bu zaten türkiyede yaşanan kendini bilmez toplulukların marifetleri, halt yemeleri ve yaptıkları katliamlar yüzünden en basit ve masumane istekler bile geriye atılıyor yada çekincelere neden oluyor. sen adam gibi kalkıp ne istediğini basitçe insanlık ayıplarından uzak bir biçimde demokratik ortamlarda dile getirebilirsen zaten sorun çıkmaz... ama biz bunu bile yani isteğini bile dile getirmekten sadece dile getirmekten korkar hale gelmişiz, sinmişiz, pısmışız.... daha ne söyliyim artık ya. bu kadar anlaşılması zormu bu durumun!!!!!!!!!!
-
başkaları için böyle değil bu biliyorum ancak benim için kendimden bahsediyorum ben entegre olmuş değil neredeyse asimile olmuş bir pomağım yada benim ailem. eğer benim babam ben pomak kültürünü araştırmak istediğimde bana "ya ben bilmiyorum doğru dürüst, deden babannen bile bilmiyor nerdeyse unutulmuş artık, senmi bileceksin sen mi kurtaracaksın, sen benden dahamı pomaksın." diyebiliyorsa ben burda bu yazıyı okuyan herkesi kendimden ve yaşadıklarımdan yola çıkarak uyarmak ihtiyacı hissediyorum arkadaşlar ve emin olun benim gibi bir sürü pomak var yaşayan...
cok guzel cok isabetli ve anlasilir dile getirmissiniz...
-
Uzatmayın. Ne mutlu türküm diyene diyen türktür. Ama bunu kimseye zorla dikte ettirme hakkımız yoktur çünkü düşünceleri kurşuna dizemeyiz. Her ulus milletin kendine göre politikası olduğu dolayısı ile bakış açılarının yaşanılan topluma göre değiştiğini söylemek mümkündür. Bu nedenle üyelerimizin milli hissiyatları konusundaki düşünceleri kendilerinde saklı kalmak kaydı ile burada konumuz pomaklıktır. Gerisi bizi ilgilendirmez ve fayda getirmez aksine olan tartışmalar yokoluşu bir adım daha öne getirir.
*İçerik ile alakalı ilgisiz mesajlar silinmiştir.
-
nası uzatmayın önder ya olduğum yerde zıp zıp zıplıyorum ya, resmen ithamlarla karşılaşıyorum ayıp ya hakmı yani bu revamı!... son bişey daha yapacağım kör gözünüze artık diyorum. isteyen istediğini anlasın kardeşim...
(https://www.pomak.eu/board/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimg183.imageshack.us%2Fimg183%2F6227%2Fbardaktx4.png&hash=87a84174524fa55e4e44348de34fea7f4cbebc08) (http://imageshack.us)
(https://www.pomak.eu/board/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimg183.imageshack.us%2Fimg183%2F4238%2Fbardak1mq3.png&hash=31ae91950649d71f84003d5353d0ab1399f229fd) (http://imageshack.us)
(https://www.pomak.eu/board/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimg183.imageshack.us%2Fimg183%2Fbardak1mq3.png%2F1%2Fw563.png&hash=693c2484a31b051afc38166e328aa0b6af4aa8ad) (http://g.imageshack.us/img183/bardak1mq3.png/1/)
ben bir öğretmenim pek çok çocuğa bir sürü şey anlattım ama bu şekilde bu yaştaki insanlara bişey anlatmaya çalıştığım için artık kendimden utanıyorum ya bu duruma sokuldum yani helal olsun!
bu iki resim de gördüğünüz bütün objeler bardaktır, yani hepimizin insan olduğu gibi. ve bu bardaklar üçerli gruplar halinde bir karenin içinde kompozisyon oluşturmaktadır tıpkı türkiye deki pomaklar gibi. şimdi ben diyorumki kırmızı, turuncu ve yeşil bardağın bulunduğu kare daha doğru bir karedir kompozisyon kuralları açısından çünkü çeşitlilik var renklerde yani her bardağın bir sıfatı var kırmızı bardak, turuncu bardak ... vb. buda estetik açıdan doğru olandır. ama öbür karede böylebirşey yok yani estetik yok renk yok çeşitlilik yok yani yavan yani bardaklar tanımsız yani bardakların sıfatları yerleştiren kişi tarafından göz ardı edilmiş yok sayılmış.
ben bu bardakları bu karenin içinden çıkartın demiyorum sadece hakettikleri sıfatları kırmızı, yeşil, turuncu gibi kullanmalarına izin verin diyorum bunu ülkere yada başkalarına değil direk anlamayan anlamamakta ısrar eden pomaklara söylüyorum.................................................................................................
-
arkadaşlar cahilliğime verin,bir kaç sorum olacak beni aydınlatırsanız sevinirim. 1-pomakların konuşmaları bg.da her bölgede farklımı 2-Bizim TÜRKİYE içindeki gibi şive farkımı yoksa TÜRKİ devletleri arasındaki leğçe farkı kadarmı
-
Pomakların konuşmaları derken Pomaklara mahsus ayrı bir şive yoktur. Hangi bölgede olursa olsun pomaklar kendi yöresindeki diğer halkla aynı şiveyi konuşmaktadır. Mesela Lofça Pomakı kendi bölgesindeki yerel şiveyi, Rodop ve Pirin pomakları neredeyse her köye mahsus şive vurgularıyla kendi ağızlarını konuşurlar. Bununla ilgili sitemizdeki dil haritalarını incelersek bu konuda bir fikir edinebiliriz.
Türkiyedeki Pomaklar halen dilin bir asır önceki otantik yapısını korumaktadırlar. Bulgaristanda buna şimdi eski dil demektedirler.
Zlatograd şivesi resmi bulgarca konuşanlar tarafından neredeyse yarısı anlaşılmaz olarak nitelendirilmektedir. Pomakça dediğimiz dil Bulgarca ile Makedonca arasında kendisine özgün bir dil sayılabilir. Bugün Makedonca Bulgarcaya çok yakın olduğundan bulgarlar ayrı bir Makedon dilinin varlığını kabul etmemektedirler. Ancak Makedonca bugün için dünya ölçeğinde ayrı bir dil olarak tanınmaktadır.
-
Sanırım şöyle bir gerçek var: Dünyada en çok Pomak nerede var deseniz? Hiç kuşkusuz herkes Türkiyede der. Peki neden bu böyle diye kendime hep sormuşumdur? Neden atalarımız dünyanın en güzel doğasını terkedip anadolunun çorak topraklarında yaşamayı tercih etmiş? İşte neden Pomaklar Türkiyede kendi dillerini unutmuş veya konuşmuyor veya daha acı olanı çocuklarına öğretmiyorun cevaplarının anahtarı bence? Yaşadıkları acıları unutmak ,aşağlanan, kovulan, yok sayılan ikinci sınıf insan olmamak için olabilir mi? Ortak dili geçtim ortak gönül, ortak düşünce bana yeter. Kaybolmmuşuz ve erimişiz bu koca anadolu kazanında FARKINDAMISINIZ? Dili kafaya takmayın POMAK BİLİNCİNİ canlandırsak kendimizden utanmasak yeter. Eğer bu site Türkçe olmasa dünyanın en büyük Pomak topluluğu Türkiye Pomaklarının kendinden haberi olmaz.
Saygılar
-
Aynen öyle Sayın Kumuk! ve hatta bu sitede yazılan Türkçe bile çok kere yetersiz kalmakta anlatım aracı ve farkındalık açısından ne heves! ne ses! ne nefes! :(