Author Topic: Pomaklar üzerine farklı bir tarih okuması - Recep MEMÄ°Åž  (Read 105569 times)

0 Members and 1 Guest are viewing this topic.

Offline merkur

  • Senior member
  • ****
  • Posts: 126
  • Gender: Male

Offline recep memis

  • Avarage member
  • ***
  • Posts: 94
You are not allowed to view links. Register or Login

.... ben Bulgaristanga oturuyorum ve kitabi nasil bulabilirim. Bence bulunursa ve tercume edilirse ''Bir pomak tarihi'' gibi yer alir ve yayinlanir. ...
You are not allowed to view links. Register or Login
Recep Memiş arkadaşımız bu eserini kitap halinde bastırmış mı bilemiyorum. Pomak arkadaşların kendi bilgi birikimlerini kitaplaştırmasından çok memnun oluyorum. ....... Bulgarcayı iyi bilen ve vakti olan arkadaşlarımızın bu eseri tercüme etmesi iyi olurdu. Böylece bu eser Bulgaristandaki Pomaklar açısından da okunup üzerinde tartışılması iyi olurdu.

"You are not allowed to view links. Register or Login" da yazışan ya da yazışmaları  izleyen arkadaÅŸlar bilir; yukarıya aktarılan yazım, "Pomaklar"a iliÅŸkin tartışmalar yürüttüğümüz  mail grubuna gönderdiÄŸim ardışık mesajlardan oluÅŸur. Ben dahil; amatör bir merak saikiyle yan yana gelmiÅŸ insanların sınırlı bilgilerini ortaya döküp, el yordamıyla sonuçlar çıkarmaya çalıştığı bir ortamda yürütülen tartışmalara zemin oluÅŸturmak amacıyla yazılmıştır. Belirli bir disipline dayalı araÅŸtırma ve elde edilen bulguların titizlikle sınanması gibi baÅŸlı başına bir tez olarak deÄŸerlendirilecek metinlerde bulunması gereken temel vasıflardan yoksun bir çalışmadır.  Böylesi bir metne gereÄŸinden fazla anlam yükleyici deÄŸerlendirmelerden kaçınmak gerekir. Klavye başına kurulup; daÄŸarcıktaki bilgileri harmanlayan yorumların alel acele servise sunulmasından kaynaklanan  bazı mantıksal tutarsızlıklar sergilemesi kaçınılmazdır. BaÅŸka bir kaynakla karşılaÅŸtırmadan yalnızca yeni bir okumayla saptadığım bu türden ufak tefek tutarsızlıklara rastladığımı açık yüreklilikle söyleyebilirim. Bu nedenle kitaplaÅŸtırılması söz konusu olmayacağı gibi "Pomaklar" hakkında önemli tarihsel veriler aktaran bir metin olarak ele alınmaması gerektiÄŸini belirtmeliyim.  Bunu içerdiÄŸi veri nitelikli unsurları doÄŸru bulmadığım için deÄŸil yeterince sınanmadan aktarılmış oldukları için söylüyorum.  Bu verilerin ele alınması gereken tarihsel ve sosyolojik süreçlere dikkat çekmekti asıl amacım.  Pomaklar hakkındaki birçok deÄŸerlendirmenin önerdiÄŸim koÅŸullar içinde yeni bir deÄŸerlendirmeye tabi tutulmaksızın doÄŸru anlaşılamayacağından hareketle, o dönemde yürüttüğümüz tartışmaların bir bölümüne perspektif oluÅŸturmaktı...  ÖnerdiÄŸim perspektiflerin gerekliliÄŸine ise hala inanıyorum. 

Offline daylek

  • Adviser
  • ****
  • Posts: 551
  • Gender: Female
  • pomakinka gorda sam jena... SorguluYorum
direk tarih kitabı önerisi hatalı olsada (çünkü; tarih bir bilim dalıdır ve uzmanları tarafından kaleme alınmalıdır.) , Pomakların ( belirli bir seviyede kendini sabitlemiş düzeyde bilgi birikimine sahip) kendi tarihi ile ilgili elindeki mevcut verileri ve düşüncelerini, önermelerini ve önerilerini kitaplaştırması olması gereken bir durumdur. Bu noktada sayın Memiş'in kaleme aldıkları son derece değerlidir (olaylara hangi perspektiften bakarsa baksın !) .
 
Dip not olarak ; Günümüz tarihçilerin BANA GÖRE şaibeli haleti ruhiyeleri, yazdıklarının büyük çoğunluğuna güvencimi yitirmeme neden olmuştur.

Offline bogutevolu

  • Charter member
  • *****
  • Posts: 1000
  • Gender: Male
Günümüz tarihçilerinin en azından bir kısmının pomaklar konusunda gerçekleri değil de kendi isteklerini yada kendilerine verilen doğrultuda pomak tarihini değiştirme girişimleri karşısında benim de en azından bir kısmına güvenim yoktur. Çünkü onlar bilim adamı vasfından ziyade servis adamı niteliğinde yazıyorlar. Olayları ayıklayıp, süzgeçten geçirip, bir kısmını görmezden gelip, bir kısım fazla etkili olmayan ayrıntıları abartarak sonuçta tarihten kendi istediklerini nazara veriyorlar. Bu da bilimsel veri değil, politik-ideolojik propaganda malzemesi oluyor.

Pomak.eu insanlara ve tabi en başta pomaklara gerçek bilgiyi sunmak istiyor. Şimdilik stratejik Rodoplar üzerinde kavganın doğal bir sonucu olarak bu bölgenin tarihsel, toplumsal ve kültürel olarak ne olduğu değil, ne olması gerektiğine dair rüzgarlar estiriliyor. Bölge devletlerinin hepsi konuya sübjektif olarak yaklaştığından biz de taraflarca üretilen ve hepsi de sonuçta pomakları yok sayan zihniyetlere temkinle ve güvensizlikle yaklaşıyoruz.

Bu arada bölgede Pomak varlığını resmi anlamda kabul eder görünen Yunanistanın dahi başta Türkler ve makedonlar olmak üzere diğer tüm insanlara temel insani ve kültürel haklarını tanıması şartıyla bizce iyiniyetli olduğunu göstermiş olur.

Offline daylek

  • Adviser
  • ****
  • Posts: 551
  • Gender: Female
  • pomakinka gorda sam jena... SorguluYorum
bu arada Recep Bey! fotoğrafınızı gördükten sonra anımsadım; sizin çok hoş bir balat denemenizde vardı sanırım. Heralde görsel hafızam yanılmıyordur ? Rica etsem bu denemenizi yada denemelerinizide bizimle paylaşabilirmisiniz ? (Yanlış anlamayın lütfen deneme diyorum ama bunu söylememin nedeni edebiyat mazinizden bihaber olduğum içindir. Kusursa affola )
 
Saygılarımla...   

Offline AlperenKIRIM

  • Advanced member
  • *****
  • Posts: 358
You are not allowed to view links. Register or Login

          * Sarı Saltuk
   
      “Balkanlarda ortak bir “Sarı Saltık kültü” vardır. Bu inanışın izlerine, etkinliÄŸine Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Kırım ve Azerbaycan’ın tümünde rastlanır. Tarihlerin anlatımına göre Sarı Saltık 1263’lerde 12 bin Türkmen ailesiyle Kırım ve Dobruca yörelerine gidip yerleÅŸmiÅŸ ve Ä°slamlığı yaymaya çalışmıştır. 14. yüzyılda yöreyi dolaÅŸan ünlü Arap gezgini Ä°bni Batuta bu yıllarda yörede “Ahilik”le birlikte “Sarı Saltık kültü”nün de yaygın olduÄŸunu, en çok Edirne ve Ä°sakça’da yaÅŸadığını yazar . DoÄŸu Avrupa BektaÅŸiliÄŸinin “sarışın dedesi” Sarı Saltık Dede’nin yaÅŸamı, misyonerlik çalışmaları tüm DoÄŸu Yunanistan’da, DoÄŸu Bulgaristan’da, Güney Romanya’da Arnavutluk’ta, Altınordu ükesinde ve Rumeli’de söylenceleÅŸmiÅŸtir… Balkanlarda Hıristiyan kesimler dahi Sarı Saltık’ın kendi dinlerinin yayıcısı olarak görürler. Balkanların çok yerinde ve Yugoslavya’da; Ä°pek, Kruya, Prielp ve PaÅŸtrik Dağı’nda Sarı Saltık’ın mezarı olduÄŸu söylenir.”(Baki Öz- Balkanlarda Alevilik BektaÅŸilik)
 
       â€œKanuni Sultan Süleyman, Åžeyhülislam Ebussuud efendiden Sarı Saltuk hakkında bir fetva vermesini ÅŸu suretle istemiÅŸtir: ‘Sinde sindeÅŸim, halde haldaşım, ahiret karındaşım eimme-i selef bu meselede ne buyururlar ki; Saru Saltuk dedikleri ÅŸahıs evliyaullah mıdır, beyan buyurulup musap oluna’ Åžeyhülislam bu soruya ‘Riyazet (perhiz) ile kadid olmuÅŸ (zayıf düşmüş)  bir keÅŸiÅŸtir.’ Cevabını vermiÅŸtir. Okiç (mevcudiyetine dair tartışmada) bu fetvanın veriliÅŸ sebebini aydınlatmaya çalışmıştır. Ölümü üzerinden uzun zaman geçmeden Sarı Saltuk’a ait menkıbelerle Hıristiyan azizlerinin menkıbeleri arasında irtibat kurulmaÄŸa baÅŸlandığı anlaşılıyor. Sarı Saltuk menkı¬be¬le¬ri¬nin Hıristiyan azizlerinden en çok Nikola, sonra Cörc  Simeon, Eli, Spiridon ve Naum’un men¬kı¬beleriyle karışık olduÄŸu görülmektedir.” (Prof.Dr Şükrü Akalın – Anadolu ve Balkanlarda Sarı Saltık)

Dobruca'da ki Kırım Tatarlarında Sarı Saltuk vardır lakin Bektaşilik kesinlikle yoktur , Kırım'da ne Bektaşilik ne Alevilik ne de Şiilik v.b. durumlar yoktur. İlber Ortaylı.

Offline recep memis

  • Avarage member
  • ***
  • Posts: 94
Çocukken oynadığımız bir oyun vardı.  BulunduÄŸumuz gruba yaklaÅŸan baÅŸka bir çocuk görünce aramızda anlaşırdık. Bize katıldığında diÄŸerleri onu lafa tutarken, birimiz arkasından yanaşıp, alelacele bir daire çizerdik etrafına. Çıkarsan ölürsün derdik. Çıkamazdı. Taa  ki bizlerden biri dairenin en azından çıkmasına yetecek bir yanını, ayaklarımızla silinceye kadar. Böyle bir oyuna düşürüldüğümüzde biz de çıkamazdık içinden. Çarpılacağımıza inanırdık çünkü.

Bunun bir "Yezidilik" inanışı olduğunu öğrendim sonra. Yezidilerde daire kutsaldır. Çiğnenemez.

Şimdi; Drama ve Menlik göçmenlerinin yaşadığı bir köydü burası ve tamamı sünni... Bilinen geçmişlerinde "Yezidilik" yok.

Çocuk oyunlarında da olsa bu "Yezidi" inanışını yansıtan ritüelin varlığı karşısında; uzak atalarda bu yönlü bir çakışma olmadığını söylemek mümkün değil kanımca...

Yine  Balkanlarda yaÅŸayan hıdrellez  adetleri arasında ateÅŸten atlayarak arınma ritleri vardır.  Bunların "Zerdüşt" inançlarıyla alakalı olduÄŸunu biliyoruz. Zerdüşt dininin bu bölgede etkin  olmadığını söylemek mümkün...  Bir etkileÅŸim olmadan ritlerin benmsenip çaÄŸlar ötesine taşınması ise tam aksine mümkün deÄŸil.

Kısacası ÅŸu ki; anılan bölgelerde bugün ya da yakın geçmiÅŸte, BektaÅŸi, Alevi durumları kesinlikle yoktur demek; Sarı Saltık Kültü"nün reddedilmeyen varlığı karşısında, geçmiÅŸte hiç olmadığı anlamına gelmez. Tıpkı günümüzde "sünni" olan Pomakların; Bogomil/Alevi/BektaÅŸi bir geçmiÅŸe sahip olabilecekleri gibi...  Aynı ÅŸekilde sünni olan Türklerin geçmiÅŸte Åžamanist olabilecekleri gibi... Belirtilen alanların geçmiÅŸinde de belirgin bir Alevi/BektaÅŸi etkinliÄŸi vardır.

Osmanlı öncesinde Balkanlarda olduÄŸu gibi Dobruca ve Kırım'da da belirgin bir Bogomil etkinliÄŸi vardı. Bu etki Türk olmayan nüfüs yanında bölgeye  kuzeyden gelen (Kuman, Peçenek, Uz vb.) Türk nüfus içinde de mevcuttu. Ä°slamlaÅŸma genel olarak; Bogomillerin Alevi/BektaÅŸi hattı üzerinden dönüşmesiyle gerçekleÅŸmiÅŸtir. SünnileÅŸme ise bunu izleyen süreçte... Hem Hıristiyan hem Müslüman kesimde kültleÅŸen Sarı Saltık Efsanesi bu dönüşüm hattının folklorik belgesidir.

"Pomak" adının; yerli Hıristiyanların, MüslümanlaÅŸan Bogomilleri tarifinden doÄŸduÄŸunu biliyoruz. Bogomiller homojen bir etnisite deÄŸildi. Farklı etnik grupların arasında  çok sayıda göçebe Türkler de vardı.  Yerliler açısından bunlar da "Pomak" olarak görülüyordu. Bir kısmı giderek kaynaÅŸtıkları Pomaklar içinde Türk dilini unutacak ÅŸekilde eridi bunların. Bazıları ise homojen yaÅŸadıkları köylerinde dillerini muhafaza edebildi.  "Türkçe konuÅŸan Pomaklar"dan söz edildiÄŸini duyuyoruz zaman zaman. Balkanlarda BogomilleÅŸip, belirtiÄŸim hat üzerinden islamlaÅŸan Türklerdir. Ki Pirin Makedonyasında Türkçe konuÅŸtukları halde "Pomak" olarak görülen bir grubun hala mevcut olduÄŸunu duyuyorum ben de... 

Kamenitsa, Breznitsa, Belitsa, Çerna Mesta, Strim Vrach, Grinçar gibi köyler hayli tipiktir bu konuda. Balkan harbi döneminde bu köylerden kaçan Gacallar Türkçe konuÅŸuyor ama yaÅŸlıları yöreye özgü Makedon aksanlı Pomakçayı biliyordu. YaÅŸadığım köy ve komÅŸu köylere iskan oluÅŸlarından çok iyi tanıyorum bu kesimi...  Bugün onlardan kalanların ve muhtemelen daha sonra katılanların yaÅŸadığı Breznitsa'dan bir dostuma anlattım bu durumu. YaÅŸlılara sorduÄŸunda; köylülerimden dinlediÄŸim kaçış maceralarını birebir aktardıkları halde;  Türkçe konuÅŸtukları bir geçmiÅŸ bilgisini hatırlamadılar bile... Onların hatırlamamış olması da en azından bazılarının "Türk/Gacal geçmiÅŸi olmadığını ifade etmez sanırım.

Ä°lber Ortaylı; olsa olsa bölgenin bugünü ya da çok yakın bir geçmiÅŸi için böyle söylemiÅŸ olmalıdır. Konuyu özel olarak araÅŸtıran Çukurova Ä°lahiyat Fakültesinde akademisyen  Kadir Albayrak, "Bogomilimzm ve Bosna Kilisesi" adlı kitabında yukarıda belirttiÄŸim hususları ayrıntılarıyla sergilemektedir.

Offline AlperenKIRIM

  • Advanced member
  • *****
  • Posts: 358
yok yok İlber Ortaylı öyle demiyor.

''Åžimdi Kırım’a bakıyorsun, Osmanlı ülkesiyle 13. asırdan itibaren zaten   Ä°slamlaÅŸma da oluyor Selçukiler devrinde. Yalnız Memlukların da etkisi   var ordaki Ä°slamlaÅŸma’da. Buna raÄŸmen, orada tarikatlar deyince mesela   BektaÅŸiliÄŸi görmüyoruz. Kadirilik görüyoruz. Mevlevilik görüyoruz. Biraz   deÄŸil asıl Mevlevilik. Ve NakÅŸilik bile var. Bu niye böyle? Niye mesala   Arnavutluk’ta bir sürü BektaÅŸi var. Niçin 17.asırda Girit alınmış bir   sürü BektaÅŸi ve Alevi dedesi var. Ä°kisi biraz farklıdır.''

Ortaylı'nın bir yazısı. ayrıca aynen dediği gibi de Alevilik ve Bektaşilik farklıdır bu Balkanlar da da farklı kabul edilir.

Türklerin geneli kesinlikle Alevi değildir yada Alevilikten gelmiş değillerdir , ayrıca Bektaşilikte Alevilik değildir. Türklere İslam genelde Yesevi tarikatından yayılmıştır , Türkistan'dan Hoca Ahmed Yesevi'nin Alperenlerinden. Sarı Saltuğa Bektaşi diyebilirim ama Alevi diyemem ben. Şeyh Bedreddin'e ise ne Alevi ne de Bektaşi derim. Kendine özgü bir ekolü olan bir isyancıdır.

Kırım Hanlığı artı Altın Ordu hatta Kıpçaklar desek İslamı savaş ile kabul etmemişlerdir , yine bir Kıpçak olan Memlük ülkesinin liderleri vasıtası ile kabul etmişlerdir. Sultan Beybars'ın ata yurdu olan Kırım'da Eski Kırım şehrinde yaptırdığı camiinin kalıntıları hala durur. Bu Türk topluluğu ve Orta Asya Türkleri Alevi olmadılar ve bugün de değiller. Orta asyayı da Osmanlı sünnileştirmemiştir herhalde :)

Offline recep memis

  • Avarage member
  • ***
  • Posts: 94


Diyelim ki anladık bunları, varsaydık ki tam da öyle yaÅŸansın tarih,.. Alevi/BektaÅŸi inançları hiç benimsememiÅŸ olsun oralarda halk. Yani başından beri sünni...  O zaman nasıl izah edebiliriz Sarı Saltık'ı kutsamasını, evliya olarak benimsemesini... Tam da oralarda etkin ÅŸekilde benimsendiÄŸi kabul  edilenve sünni kesimlerce "ahriyan, zındık, mürted" olarak vasıflandırılıp "kanı helal malı haram" diye hakkında  fetvalar düzülen anlayışı temsil eden biri için bu mümkün olabilir mi? Benim mantığım hayır diyor....

Buna raÄŸmen nasıl izah edilebildiÄŸini biliyorum ama... Önce aslından kopartılıp bir adım ötesindeki kavramlarla kuÅŸatılıyor bi güzel. Bu kundakta bir süre uyutulduktan sonra gelsin yepyeni elbiseler. Resmi ideolojik aygıt görevi gören sünni çevrelerin geliÅŸtirdiÄŸi inkar politikasıdır bu Selçuklu/Osmanlı süreÄŸinin...  Babai geleneÄŸinde isyan kapasitesini sınamış Alevileri tanımayacaksın. Mevcut olanı inkar edeceksin yani. O kesimlere daha ılımlı olarak vasıflandırdığın BektaÅŸi elbisesi giydireceksin aklın sıra...  BektaÅŸiliÄŸi benimsettiÄŸini düşündüğün zaman Sünni sarıklara gelecek sıra...  Cami diyorsun, elbette vardı. Oralarda aleviler hükümet oldu diyen de yok zaten. Ve sünni iktidarlar; içinde ibadet edecek insanların hazır bulunduÄŸu yerlere yapmıyor camileri yalnızca... Gelecekte kazanacaklarını varsaydıkları cemaat için çok önceleri inÅŸa ettikleri de var, oldukça bol miktarda hem de... Ä°syan türünden sıkıntı hallerinde kılıçtan geçirilecek olanları, camiye girip girmemelerine göre ayırdedebilmek için... Can korkusuyla da olsa camiye adım atanın iÅŸi tamamdır. Arkası gelecek diye düşünülür çünkü. Çok uzaÄŸa gitmeye gerek te yok. Tek cemaat üyesi atanmış  imam olan camilerle doludur  Alevi/BektaÅŸi köyleri Anadolu'nun... Ve bir sürüsünün de inÅŸaatı sürer haldedir hala... Biz dönelim esas konumuza...

Neymiş? Sarı Saltık Alevi değilmiş, Bektaşi'ymiş... Ve hatta günümüzde Sünnileşmiş kesimde unutulamayan kült izleri nedeniyle saygı gördüğünden bahisle hala, sünni olarak görülmelidir o da.. Geçelim bunları efendim. Aslına yabancılaştırma çabalarını daha, iktidar makamlarınca hazırlatılan Saltukmname'de net olarak izleyebildiğimiz bu şahsiyet Babai/Alevi geleneğinin Balkanlardaki simgesidir. Bu nedenle o süreği izleyen Akyazılı, Otman Baba gibi Alevi önderleri; biz onun zuhuruyuz diyordu. Ne Balım Sultan'ın, ne Kızıldeli'nin, ne de Hacı Bektaş'ın... Sarı Saltık'ın zuhuru...

Åžeyh Bedrettin  Selçuklu saray ailesinden geliyor kökeni. Sünnidir evet. Anadolu ve Balkanlarda bilgisni sınamaya cüret edecek fakih bulunamayacak kadar Fakih'tir de üstelik...  Taa ki Mısırda fıkıh kitaplarını Nil nehrine atıp tasavvuf kervanına katılıncaya kadar öyledir. Sonrası malum. Bogomil/Alevi karakterli bir isyanın merkezi olacak kadar zındık... Malum gider kaleminde "kanı helal" diyecektir Mevlana Haydar...  Kökeninin Alevi olup olmaması nedeniyle Alevi sayılıp sayılmaması bizim konumuz deÄŸil. Bizim derdimiz Pomakların; Bogomilizmden, AleviliÄŸe, BektaÅŸiliÄŸe ve nihayet SünniliÄŸe doÄŸru uzanan dönüşüm süreçlerini doÄŸru anlayabilmek. Bu isyanlar ve sonrasında yürümesi kaçınılmaz takibat süreçlerine dedelerimizin verdiÄŸi tepkiyi açığa çıkarabilmek. Bu meyanda Bedrettin Alevi deÄŸil demek, o isyanların dönüştürücü sonuçlarını gözardı etmek anlamına geliyor. 

Tarihte sancısız dönüşüm yoktur. Her ne kadar sonrasında "lay lay lom" masalları anlatılsa bile... Bu günden bakınca; her isyan sonrasında, önceden inÅŸa edilmiÅŸ Cami ya da bölgeye konuÅŸlandırılmış Sünni Dergah kapılarının hayatta kalma seçeneÄŸi olarak sunulduÄŸu, "zora dayanmayan"  bu sancıların vurduÄŸu karnı saptayamadan Ä°slamlaÅŸma/SünnileÅŸme  öykülerini anlamlandırmak müşkül olacaktır.

Bu meyanda, Sarı Saltuk BektaÅŸi'ydi, dönemin en büyük Alevi isyanının başı olan  Åžeyh Bedrettin Alevi deÄŸildi, demek; Åžair Ece Ayhan'ın o güzelim "Yort Savul" ÅŸiirini anımsatıyor sadece bize...  Ki; "yort savul" sözü de; bugünlerde hayli Sünni elbiselerle bezenmeye çalışılan, "Yunus Emre"ye aittir.

Ne diyordu Yunus; "padişahı kim bileydi, kul itmese yort savul".....

Baktığımız yöne göre gösterir yüzünü bize tarih.  Ne gördüğümüz nerden baktığımızla alakalıdır.

Sarı Saltık'ı, Şeyh Bedrettin'i ve Yunus Emre'yi kendi kimlikleri içinde bir kere daha anlamak için; Ece Ayhan'ın dizeleriyle bitirelim sözü biz....

"6. Nerede kalmıştık? Tarihe ağarken üç ağır yıldız
Sürünerek geçiyor bir hükümet kuşu kanatları yolu
k"

Offline AlperenKIRIM

  • Advanced member
  • *****
  • Posts: 358
You are not allowed to view links. Register or Login

Diyelim ki anladık bunları, varsaydık ki tam da öyle yaÅŸansın tarih,.. Alevi/BektaÅŸi inançları hiç benimsememiÅŸ olsun oralarda halk. Yani başından beri sünni...  O zaman nasıl izah edebiliriz Sarı Saltık'ı kutsamasını, evliya olarak benimsemesini... Tam da oralarda etkin ÅŸekilde benimsendiÄŸi kabul  edilenve sünni kesimlerce "ahriyan, zındık, mürted" olarak vasıflandırılıp "kanı helal malı haram" diye hakkında  fetvalar düzülen anlayışı temsil eden biri için bu mümkün olabilir mi? Benim mantığım hayır diyor....


Sarı Saltuk hakkında kanı helal malı haram diye hiçbir fetva duymadım , ispat rica etsem? Şimdi öncelikle şunu netleştirmek gerek Sarı Saltuk meselesi çok çok net bir mesele değildir , biraz efsanevi bir meseledir o yüzden uzmanlar ondan bahsederken hiçbir zaman tam teşhis koyup bahsetmezler hakkında kanıtsal olarak ne varsa onların dışına çıkmazlar , yani Aleviydi , Sunniydi falan sizin tabirinizle elbise giydirmezler. Saltukname bende de mevcut. Yaşadığı yer ve zaman bile net değildir birden fazla kabirleri mevcuttur. Çok farklı ideolojik teoriler de mevcuttur hakkında.

Bende benim kabul ettiğimi söyliyeyim , evet Sarı Saltuğu Dobrucadaki Kırım Tatarları da sahiplenir Babadağ'da bir kabri vardır , fakat o belgedeki Kırım Tatarlarının Osmanlı etkisi sadece 100 yıl kadardır. Sarı Saltuk bir çok Alperen gibi Hoca Ahmed Yesevi oçağı çıkışlıdır, diye kabul ediyorum ben.

Benim köyümün etrafında alevi köyler vardı , fakat bizimle pek ortak yanları yoktu , aramızda dialok olsa da evlilik türü şeyleri ben daha görmedim ve duymadım.

Offline AlperenKIRIM

  • Advanced member
  • *****
  • Posts: 358
You are not allowed to view links. Register or Login

Neymiş? Sarı Saltık Alevi değilmiş, Bektaşi'ymiş... Ve hatta günümüzde Sünnileşmiş kesimde unutulamayan kült izleri nedeniyle saygı gördüğünden bahisle hala, sünni olarak görülmelidir o da.. Geçelim bunları efendim. Aslına yabancılaştırma çabalarını daha, iktidar makamlarınca hazırlatılan Saltukmname'de net olarak izleyebildiğimiz bu şahsiyet Babai/Alevi geleneğinin Balkanlardaki simgesidir. Bu nedenle o süreği izleyen Akyazılı, Otman Baba gibi Alevi önderleri; biz onun zuhuruyuz diyordu. Ne Balım Sultan'ın, ne Kızıldeli'nin, ne de Hacı Bektaş'ın... Sarı Saltık'ın zuhuru...


Hehe , Otman Baba Alevi önderidir. yahu bu Otman ismi ne kadar da Osman'a benziyor hehe. Eee tabi Osman isminde hiç Alevi önder olur mu?

Bu yazılar tanıdık geliyor , örnekler uzar giderler , Balkanlarda araştırılsın araştırılmasın tekke , dergah, türbe dendimi Alevi giysisi hemen giydirilir. Sünni tarikatlar, dergahlar hiç yokmuş gibi hehe.

Bir zahmet bu saydıklarının Alevi olduklarına dair ispta rica edeyim.

Offline AlperenKIRIM

  • Advanced member
  • *****
  • Posts: 358
Quote
Osmanlı öncesinde Balkanlarda olduÄŸu gibi Dobruca ve Kırım'da da   belirgin bir Bogomil etkinliÄŸi vardı. Bu etki Türk olmayan nüfüs   yanında bölgeye  kuzeyden gelen (Kuman, Peçenek, Uz vb.) Türk nüfus   içinde de mevcuttu.

Kırım'da ki bogomil etkinliğinin de ispatını rica edeyim.

Offline AlperenKIRIM

  • Advanced member
  • *****
  • Posts: 358
You are not allowed to view links. Register or Login

Åžeyh Bedrettin  Selçuklu saray ailesinden geliyor kökeni. Sünnidir evet. Anadolu ve Balkanlarda bilgisni sınamaya cüret edecek fakih bulunamayacak kadar Fakih'tir de üstelik...  Taa ki Mısırda fıkıh kitaplarını Nil nehrine atıp tasavvuf kervanına katılıncaya kadar öyledir. Sonrası malum. Bogomil/Alevi karakterli bir isyanın merkezi olacak kadar zındık... Malum gider kaleminde "kanı helal" diyecektir Mevlana Haydar...  Kökeninin Alevi olup olmaması nedeniyle Alevi sayılıp sayılmaması bizim konumuz deÄŸil. Bizim derdimiz Pomakların; Bogomilizmden, AleviliÄŸe, BektaÅŸiliÄŸe ve nihayet SünniliÄŸe doÄŸru uzanan dönüşüm süreçlerini doÄŸru anlayabilmek. Bu isyanlar ve sonrasında yürümesi kaçınılmaz takibat süreçlerine dedelerimizin verdiÄŸi tepkiyi açığa çıkarabilmek. Bu meyanda Bedrettin Alevi deÄŸil demek, o isyanların dönüştürücü sonuçlarını gözardı etmek anlamına geliyor. 


Hımm demek Bedrettin'in Alevi Bektaşı ispatı bu. :)

Sosyalist diyenler de var onun için , yarın yanağından başka herşey eşit falan diye şiirler okuyorlar. :)




Offline recep memis

  • Avarage member
  • ***
  • Posts: 94


Bayım sorduklarınızın yanıtları ve bulunabileceÄŸi kaynaklar yazılarımın içinde var.  Ezberi yıkılmadıkça görememe özürlü bakışlar benim sorunum deÄŸil.  Hükümet komiseri edasıyla matbu sorular sormayı fikir tartışması sananlara zaman ayırmaya da hiç niyetim  yok açıkçası. Tanıyorum çünkü bu anlayışı. Meselenin özüne dair tek bir sözü barındırmaz daÄŸarcığında. Åžurası yamuk, orası tu kaka diyerek rafa kaldırmak derdindedir peÅŸinen ezberletilmeyen bütün fikirlerin. Pomaklara dair yürütebilecekleri bütün tartışma mesela; "özbeöz Türktür" e çıkar eninde sonunda. Bu sözler bizlere de söylendi, daha iÅŸin başında. Yunandır, Bulgardır dendi. Bunlarla yetinmeyip daha ötesini arayanların buluÅŸtuÄŸu bir platformdur burası.  Öteye dair sözünüz varsa (ki duymadım ben, en azından bu tartışma faslında..) söyleyin, dinleyelim. Bunun dışında birikmiÅŸ  ideolojik kinlerinizi baÅŸka yerde silkeleyin lütfen.

Offline AlperenKIRIM

  • Advanced member
  • *****
  • Posts: 358
Hımm peki bir kere daha gözden geçiricem. Fakat isterseniz görememe özürlü gibi uslubtan vaz geçin isterseniz tabi benim için pek sorun değil :)

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42