Türkçe > Güncel

Balkanlarda misyonerlik tehlikesi

<< < (3/3)

bogutevolu:
 
Balkanlarda Bulgarca konuşan halkın bir kısmının müslüman olmasıyla Bulgar halkından koparak Pomak adıyla Türk Milletine yakınlaşmıştır. Osmanlı döneminde Balkanlarda müslüman olan herkese Türk oldu demek adet olmuştur. Bu hristiyan bakış açısından kendilerinden ayrılanlara takılan sıfattır. Türkleşmek ise daha uzun bir süreç gerektirir. Belki bunların bir kısmı uzun Osmanlı asırları boyunca bir kısmı şehirlerde Türkçe konuşmaya ve Türk kültürünü benimseyerek Türkleşmiş olabilir. Ancak Bulgarca yada Slavcanın Rodop şivesini konuşan müslümanlarda dilini ve kültürünü bırakarak Türkleşme söz konusu değildir.

Dikkat ediniz kendini Türk kabul etmek ile Türkleşmek arasında fark vardır. Blagoevgrad ve Yundol Balkandaki bir kısım Pomakların kendini Türk olarak kaydettirmesi ile gerçekte onların Türk kültürü ile bir ilgisinin olmaması bunu ortaya koymaktadır. Ancak Batı Trakyadaki nazik durum nedeniyle bir kısım Pomakların selameti kendilerini Türk olarak deklare etmekte bulmaları ve türkçe konuşmaya başlamaları da giderek Türkleşme yolundaki süreci ortaya koymaktadır. Bir kısım akademisyen ve siyasetçilerin bu konuda bastırması da bu sürecin sonuç vermeye vermeye başladığını gördüklerinden olsa gerek. Bulgarlar baskı yapınca kötü oluyor ama kendileri yapınca haklı oluyor. Bu bir çifte standarttır. Bizi sadece biz olmak istiyoruz.  

Konu misyonerlik olunca tehlike hristiyan olmuş Pomak asıllı Papaz Boyan Sarıev'den geliyor. Bulgar tezi Pomakların zorla müslüman olmuş Bulgarlar olduğu iddiasına dayandırıldığından bu sefer süreç tersine işletilmek isteniyor. Pomakların dinini ve ismini değiştirmek suretiyle yeniden geriye hristiyanlığa ve Bulgar milletine döndürmeyi amaçlıyorlar. Gerçekten öyle mi: Gördüğümüz kadarıyla yapılan baskıların sonucu bir kısım pomakların talihsiz bir biçimde çözülmesi sonucu ortaya çıkan bulgar isimli hristiyanları Bulgarlar da benimsemiyor.Halen Bulgar din adamları bir pomak bulgar ismini almış ve hristiyan olmuş olsa da öldüğünde onları hristiyan mezarlığına gömmüyorlar. Onlar da çifte standart uyguluyorlar.

Şimdi bir pomak her taraftan sıkıştırıldığında ne yapması lazım. Biz hasbelkader hristiyan inancını benimsemiş olan ve bulgar ismini alan kişi eğer Pomak kimliğini muhafaza ediyorsa onu Pomak olarak kabul ediyoruz.

Pomakların bir kısmı arap ülkelerinden esen propagandalar karşısında kendisini arap kökenli sanıyor. Bir kısmına Yunanistan devleti Makedonyalı İskenderin torunları gazını veriyor. Alakasız bir kimliği Pomaklara yamamaya çalışıyor. Bulgarların iflah olmaz baskıları altında altı yedi defa ismi değişenler var. Bu yüzden bir kısmı kendini bulgar olarak kabul ediyor.

Türkiyede dahi Pomakların Kuman Türkü olduğu iddiası resmi olarak benimsenmiş. (Garip olarak Pomaklar Kuman asıllıdır. Arnavutlar Alban Türk kökenlidir. Bosnalılar Peçenek asıllıdır deniyor. Acaba neden müslüman olanlara birer Türk köken bulunmuş da müslüman olmayanlara birer Türk köken bulunmamış. Demek maksat bilimsel gerçeği bulmak değil, bilimi politikleştirmek.)

Diğer taraftan her zaman söylemişiz: Pomaklar özellikle Türkiyede ve Batı Trakyadakiler bir çok Türkten daha fazla Türktür ve Türk devletinden yanadır. Ama bizi biz olarak kabul ettikten sonra. Bizi rahatsız eden şey bizi inkar etmeniz... Osmanlı böyle yapmadı. Osmanlı bizim gönlümüzü tam olarak kazandı.

osmanozcan@ttnet:
   Osmanlının devlet ve millet anlayışını bir paradigma olarak güncelleştirebilsek bu ve benzeri bir çok karmaşık sorunu çözebilmek için ilk olumlu adımı atmış olabiliriz belki. Ama bundan amaçlanan, Osmanlının idam fermanını hazırlamış olan İttihat ve Terakki zihniyeti olmamalıdır.
   Pusuda bekleyen fanatizm bu alanda, korkarım, en ciddi handikapımız olacaktır.

Navigation

[0] Message Index

[*] Previous page

Go to full version