Author Topic: Кои сме ние - траки, българи, славяни, помаки или нещо друго?  (Read 244739 times)

0 Members and 6 Guests are viewing this topic.

Offline ilian51378

  • Member
  • **
  • Posts: 19

Problema e sazdaden ot sashtite na koito im pojelavat decata im da ostanat siraci i jenite vdovici.
Ti "vraga" nikoga nqma da pitash tqh dali odobravqt tvoeto (vasheto) povedenie s licemerno ograbvane na rasyrsite im.
I da sa verni "skandiraniqta", koito dymi ot arabski ne mogat da prevedat v tochniq smisal na angliiski, pak sa pravilni  nadvikvaniqta s prevod.
Pomisli si,  zashto pojelavat spasenie na takiva kato teb ?
A moje bi ti jelaqt hymannoto ti spasenie ot tozi svqt, zashtoto mnogo shtastie, radost, "demokraciq" i hybav jivot im dokarahte.

Ti lichno kum men li se obrushtash s tezi dumi? Az ne si spomniam da sam otkradnal nishto ot tezi hora ot videoto, nito puk ot kogoto i da bilo drug... Ti da ne me burkash s niakogo? Ili me prichisliavash kum opredelena grupa hora, poradi niakakva prichina? Poneje otvori duma za resursi, iskam da spomena, che resursite na Bulgaria sashto se iztochvat ot chujdi organizacii. Ti men kum koi tochno me prichisliavash i kak reshi da me slojish tam?

Offline Marlboro

  • Forum fan
  • *****
  • Posts: 1355
Bulgaristan’da Pomak Türkleri 1

Bulgaristan – Bulgaristan’da Türk olan ve Türk olduğunu kabul eden üç unsur bulunmaktadır.
 
1.  Osmanlı’dan kalan Türkler ve Tatarlar
2.  Pomak Türkleri :
3. Çingeneler

Menşeleri konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadırlar. Bulgarlar Bulgar olduklarını, Yunanlılar ise en eski Yunanlılar olduklarını iddia etmektedirler. Ancak Pomaklar kendilerinin Türk olduklarını söylemektedirler. Asıl olan da budur. Kişinin kendisini nasıl kabul ettiğidir. Her halk kendi menşeini ve kendisini en iyi bilir.
Pomak Türkleri XI. asırda anayurtları Orta Asya’yı terk ederek, Ukrayna ve Romanya üzerinden Bulgaristan’a  gelen Kuman Türklerinin torunları olan Pomaklar ilk olarak Bulgaristan’ın Tuna Boyu ve Dobruca bölgelerine yerleşmişler, daha sonra güneye inerek Rodoplar ve Makedonya’nın doğu kesimlerine yerleşmişlerdir. Bugün ağırlıklı olarak Rodoplar  ve Pirin bölgelerinde ikamet etmekte olan Pomak Türkleri bunun dışında Bulgaristan’ın kuzeyindeki Lofça, Plevne Teteven; Orta Bulgaristan’da Filibe  vilayetlerinde küçük gruplar halinde yaşamaktadırlar.
Pomak Türklerinin kökeni ve tarihi geçmişi ilgili olarak bugüne kadar İngiliz Arşiv Belgeleri de dahil olmak üzere yapılan incelemeler; Pomakların gerçekte XI. Yüzyılda Balkanlara geldiklerini, daha sonra dinlerini terk ederek, Müslümanlığı benimsediklerini ve zaman içerisinde Osmanlılarla kaynaştıklarını ortaya koymaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nu Rodop ve Pirine  yönelik fetih seferleri sırasında Pomak Türkleri “öncü” , “aracı“ ve “ileri keşif kolları”nda aktif görev almışlardır.
Kuman Türklerine Pomak adı da yarımadaya gelen Osmanlılara yardım etmelerinden dolayı Slavlar tarafından takılmış bir isimdir. Slavlar, Anadolu’dan gelen soydaşlarına maddi ve manevi yönden destek sağlayan Kuman’lara, Slavca’da “yardımcı, yardım eden “ anlamına gelen “POMAĞAÇ” adını takmışlardır.
“POMAK” kelimesi Yunanlı ve Bulgarlar tarafından iddia edildiği gibi bir kavmin adı değil, Kuman Türklerine Slavlarca verilmiş bir sıfattır. Görüldüğü gibi daha ilk aşamada Yunan ve Bulgar tezlerinin geçersizliği ortaya çıkmaktadır.
Bu tarihi gerçeklere rağmen, Yunanistan ve Bulgaristan Pomakların kendi etnik gruplarına mensup olduklarına yönelik hiçbir bilimsel dayanak taşımayan iddialar ortaya atmaktadır.
Bu çerçevede; Yunanlılar Pomakların “Müslümanlaştırılmış Grekler olduğunu” savunurken, Bulgarlar ise Kumanların “Müslümanlaştırılmış Bulgarlar” olduğu tezini ortaya atmakladır. Gerçekte, Pomaklar ne Yunanlı ne de Bulgar’dır. Gerçekte Pomaklar öz ve öz Türk’tür.
Pomak çanın % 30’unu Ukraynaca, % 25’ini Kuman Kıpçak Lehçesi, % 20’sini Oğuz Lehçesi , % 15’ini Nogay Lehçesi ve % 10’unu Arapça kelimeler oluşturmaktadır.
Pomak Türklerinin lisanında %30 oranında slavcanın yer alması Kıpçak Türklerinin X ve XI nci asırlardaki göç dönemlerinde gerek Ukraynalı ve Besarabyadaki Slavlar ile,  gerekse de daha sonraki dönemlerde Makedon Slavları ile olan kültürel ve ticari ilişkilerine dayanmaktadır.
Pomak çanın % 60 Türk Lehçelerinden oluşmasının yanı sıra Pomakların etnik olarak da Balkanlı Yunan, Bulgar Makedon unsurlar ile yakınlığı yoktur.
Pomak Türkleri Bulgaristan’ın özellikle Rodop Dağları’nın Bulgaristan ve Yunanistan sınırları etrafında yaşarlar. Bulgarlar, Makedonlar, Yunanlılar ve Sırplar, Pomakların kendi soylarından olduklarını söylemekteler. Osmanlı döneminde ise onların Müslümanlaştırıldıklarını iddia ederler. Halbuki Pomak Türkleri bilinen tarihleri boyunca Türklüklerinden şüphe etmemiş, Türklüğe, Osmanlı Devletine ve Türkiye Cumhuriyetine bağlılık duyguları içerisinde olan bir unsur olarak hareket etmişlerdir.
Bizce de Pomak Türkleri, Balkanlara Osmanlıdan çok önce yerleşen Kuman, Peçenek ve Kıpçakların kalıntılarıdırlar. Mevcut olan kan bağı nedeniyle Osmanlı’nın Balkanlara gelmesi ile birlikte kitle halinde İslamiyet’i kabul etmişler ve devlete hizmet etmişlerdir.  Nisan 1876 da Osmanlı yönetimine karşı organize edilen Bulgar ayaklanmasında Bulgarların yanında yer almadıkları gibi, bilakis ayaklanan Bulgarların bastırılmasında çok aktif bir şekilde rol oynamışlardır.
Daha sonra 1877 – 78 Osmanlı Rus savaşında da Pomaklar, Osmanlı yanlısı ve Bulgar karşıtı tavırlarını sürdürmüşlerdir.
Ayrıca 1877 – 78’de savaşta Rodoplar’da yaşayan Kıpçak, Kuman ve Oğuz Türkleri bir araya gelerek birlikte canlarını, mallarını ve namuslarını koruyabilmek için, topraklarının Ruslar tarafından işgal edilmemesi için direnişe geçmişlerdir.
Hatta İngiliz konsolosunun raporunda belirttiği gibi Rodoplar’da Türkler ilk defa Nisan 1878’de Rus kuvvetlerine karşı çarpışarak, onları püskürtüler diye yazmıştır. Rodoplar’da Türkler canını, malını ve namusunu Ruslara ve Bulgarlara karşı savunmak amacına yönelik olarak, Rus işgali tehlikesine karşı bir nefsi müdafaa şeklinde kendiliğinden başlayan ve genişleyen hareketin liderleri tek değildir.
Bu müdafaa sırasında yapılan yazışmalarda bazen 10 üyelik bir heyet veya 25 – 30 temsilci, bazen de 100 köyün Muhtarları imzalarını atmışlardır. O zamanlarda tüm olumsuzluklara, şartlara rağmen Rodop Türklerinin direnişi devam etmiş.
1879 kışında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere binlerce insan soğuk, açlık ve hastalıklardan ölüme terkedilmiştir. Ancak her şeye rağmen teslim olmamışlar ve 27 mayıs 1879 tarihine kadar süren geçici Rus yönetimi esnasında Ruslar Rodoplar’a hakim olamamışlardır. O zaman Osmanlı yönetimine verilen Arda’nın güneyindeki ahali, silahlarını Osmanlı otoritelerine hemen teslim etmişlerdir.
Arkadan Berlin Anlaşması ile kurulan Doğu Rumeli vilayetine bırakılan Kırcaali ve Devin ahalisi “biz ancak Osmanlı askerlerine silahlarımızı teslim ederiz, mevcut yönetime güvenmiyoruz, “demişlerdir”. Uzun görüşmelerden sonra Rodop Türkleri silahlarını teslim etmemek, vergi vermemek ve ancak Türk idareciler tarafından yönetilmek şartıyla  o zaman Doğu Rumeli valisi Aleko Paşa ile anlaşmışlardır. Bulgar yönetimi de fırsat buldukça bölgeye saldırmış, zorla onları itaat ettirmek istemişlerse de Türk ahalisinin silahlı direnişi ile karşılaştıkları için geri çekilmek zorunda kalmıştırlar.
Böylece bölgede barış sağlanamamış, bir nevi kendi kendini yönetim anlayışı içerisinde devam etmişler. Rodop Türkleri kendi mahkemelerini ve kendi polis teşkilatlarını kurmuşlar ve gerginlik devam etmiştir. 1885 yılında Doğu Rumeli vilayeti Bulgaristan Prensliği ile birleşti, fakat Rodop Türkleri bu anlaşmayı tanımadı. Onlar Osmanlı’ya bağlanmak istediklerini bildirdiler. Böylece bu meselenin çözümü için, bu mesele görüşülmek üzere toplanan İstanbul Kongresi 5 Nisan 1886 tarihinde Rodoplar Osmanlı yönetimine verilmesi kararlaştırılmıştır. İşte burada da gördüğümüz gibi ta o zamanlarda Kıpçak, Kuman ve Oğuz Türkleri birbirlerine sahip çıkmışlardır. (Fakat 1970 lerde bunlara sahip çıkılmamıştır, böylece de 1984 gelmiştir.)
O zamanlardaki bu direnişin Rodoplar’da Türk varlığı sorununun bir nevi tarihi temellerini ortaya koymakta ve bölge ahalisinin hafızasında tazeliğini halen korumaktadır. Böylece Rodop Türkleri 1877’den günümüze kadar bölgeye hakim olan Bulgaristan yönetiminin istediği kalıba hiçbir zaman sokamadığı bir topluluk olarak varlıklarını sürdürdüler ve buna devam etmektedirler.
1912 – 13 Balkan savaşları, bağımsız Bulgaristan yönetiminin Türkleri parçalayarak yok etmeye başlamışlardır. Özelikle Kıpçak Kuman Türklerini (Pomak Türkleri) Bulgarlaştırmak için harekete geçtiği ilk dönemdir. Bu yıllardaki toplu Bulgarlaştırma hareketi “POKRISTVANE” adıyla anılır. O dönemlerde batı ve orta Rodop’lar da Bulgarlar tarafından komiteler kurulmuştu.  O zamanlarda 150.000 civarında Pomak Türklerine Hıristiyanlığı kabul ettirdiler ve Bulgar isimleri verdiler. Çok yerde camiler kiliseye çevrilmiş. Bu bölgelere Bulgar öğretmenler ve Papazlar gönderilmiştir. O bölgede yaşayanların gönüllerini kazanmak için yiyecek ve giyecek dağıtılmıştır. Ancak Osmanlı’dan çekinen Bulgar Yönetimi geri adım atmak zorunda kalmıştır. Pomak Türklerine Türkçe isimleri iade edilmiş, camilerde ibadet edebilmelerine, geleneksel kıyafetlerini giyebilmelerine müsaade edilmiştir.
Daha sonra 1938 yılında “Rodina Kardeşlik Cemiyetinin” kurulması ile Pomak Türkleri için ikinci zor dönem başlamış oldu. Bu cemiyet Pomakların Bulgarlarla aynı soydan geldiklerini ileri sürerek, kardeş oldukları tezini işlemeye başlamışlardı. Bulgarlaştırma yine başlamıştı ve karşı çıkan dövülüyordu, yeni doğan çocukların ismi Bulgarca yazılıyordu. Türkçe’ye izin verilmiyordu, insanlar yine çaresiz ve yalnızdılar.

1944’te II Dünya savaşından sonra Bulgaristan’da kurulan Komünist rejimin ilk yıllarında halkın desteğini alabilmek için yapılan bu uygulamaları, faşist kampanyalar olarak nitelenerek kınandı. Ancak arkasından takip eden yıllarda rejim tamamen Bulgaristan’a yerleştikten sonra yeni Bulgar idarecileri Pomak Türklerine yönelik aynı metotlara başvurmaktan çekinmediler.

Offline Marlboro

  • Forum fan
  • *****
  • Posts: 1355
Bulgaristan’da Pomak Türkleri 2
1945 – 49 yılları arasında Bulgaristan  Yunanistan sınırına yakın yerlerde yaşayan Pomak Türkleri özellikle yeni rejim açısından yeterince güvenilir bulunmadıkları için Bulgaristan’ın iç kesimine zorla iskan edilmişlerdir.
Bazen köyler tamamen boşaltılmıştı o zamanlarda. 1950 yıllarında 30 km’ye kadar olan Pomak Türkleri köyleri, giriş ve çıkışları izne tabi tutulmuştur. Böylece sürekli kontrol altında tutulan yerler statüsüne sokulmuştur, bu da 1992 kadar devam etmiştir.

1950 – 55 yılları arasında Tatarlar ve Türk çingenelerinin isimleri değiştirilmeye başlanmıştır. Bulgaristan Komünist Partisi Merkezi Komitesi 1962 yılında nisan ayında Çingene, Tatar ve Pomakların Türklük bilinçlerinin yok edilmesi için bir dizi uygulamayı yürürlüğe sokmuştur. İsimler değiştirildi, Geleneksel kıyafetler yasaklandı, Modern kıyafetler giymeleri zorunlu tutuldu. Yine 1964 yılında bu uygulamalardan vazgeçildi ve 130.000 kişinin Türkçe isimleri iade edilmiştir. Daha sonra 17 haziran 1970 tarihinde aldığı bir kararla Pomak Türklerinin Bulgarlaştırılması uygulamasına toplu isim değiştirmelerle yeniden başlandı. 1974 yılına kadar tehditler, hapisler, yaramalar ve öldürmeler ile bir arada olan bütün Pomak Türklerinin isimleri Bulgar isimleri ile değiştirilmiştir. Ardından Pomak Türkleri canlarını ve kimliklerini koruyabilmek için Türkiye’ye göç eden Oğuz Türklerinin evlerini satın alarak yerleşmeye başladılar.
Çok geçmeden 7 Temmuz 1978 tarihinde B.K.P. Merkez Komitesi bir karar alarak Pomak Türklerinin Türklerin yoğun olarak yaşadıkları bölgelere gelmelerini yasaklamıştı. Böylece bu konuda Oğuz Türklerinin ilgisizliği hiçbir yardımda bulunmamaları 1984 – 85 yılını getirmiş oldu. Rusların ordusunu sokmayan bu kahraman Türkler kendi aralarında bölündükten sonra Bulgarlar bile çiğneyip geçtiler. Bu arada bu konuda en çok suçu olanlar aydın kısımdır, halk bilinçsiz olduğundan onu toplu olarak suçlamak yanlış olur. Böylece 10 Kasım 1989 tarihinde yıkılması ile başlayan demokratikleşme döneminde tüm Türklere Türkçe isimlerini isteyenin yeniden geri alması için serbest bıraktılar.
Osmanlıdan ayrılarak Balkanlarda bağımsız devletlerin kurulması ile birlikte Pomak Türklerinin de problemleri başlamıştır. Pomak Türkleri 125 yıldır yoğun bir baskı, asimilasyon ve şiddetli propaganda altında yaşamaktadırlar. Bugün sayıları 800.000 civarında olan Pomak Türkleri ile ilgili çalışmalar Bulgaristan’da en hassas konuyu oluşturmaktadır.
Görüleceği üzerine pomaklar kendilerini her zaman Türk hissetmişler ve her zaman Türklerin yanında yer almışlardır. 1990 yılından sonra Bulgaristan’da diktatörlüğün yıkılması ile demakratik yapılanmaya geçilmiş ve Hak ve Özgürlük Hareketinin kurulmasında bugün emek sarfetmişlerdir. Ancak takip eden yıllarda gitgide HÖH’den dışlanmışlar veya beklentileri gerçekleşmemiştir. Pomaklar ile ilgili ciddi çalışmalara gidilmemiş, yakınlık gösterilmemiştir.
Buna mukabil Bulgarlar topyekün harekete geçerek yoğun bir şekilde propaganda yapmaya devam etmişler ve hristiyanlaştırma kampanyalarını sürdürmüşlerdir. Öte yandan Suudi destekli Vahabi faaliyetleri de yoğunluk kazanmıştır. Vahabi çalışmaları da Türklüklerini kaybettirme yönünde yoğun bir şekilde devam etmektedir. Pomakların yaşadıkları her yerde boy göstermeye başlamışlardır. Türkiye’nin ise yaptığı yardımların nereye gittiğinin, neler yapıldığının arkasını araması gerektiği düşüncesindeyiz. Türkiye’nin de alternatif çalışmalar yapması gerekmektedir.
Özellikle 1990 yılından sonra Pomak Türklerine yönelik misyonerlik ve Hıristiyanlık faaliyetleri  kat ve kat artmıştır. Diğer yandan vahabilik faaliyetleri  de çok  büyük  boyutlara   ulaşmıştır. Bu nedenle Pomak Türkleri üzerine ciddi ve sürekli bir çalışmaya gidilmesi şarttır. Bulgaristan’daki siyasi dengelerde önemli rol oynayan bu topluluk ile yapılması gereken çalışmaları şöyle sıralayabiliriz. 1. Tarihi bilinç – Pomak Türklerinin Türk kökenli olduklarına dair araştırmalar yaygınlaştırılmalı ve yayınlar yapılmalıdır. Bu konuda birçok eser de mevcuttur. Bunların  bir  kısmı Bulgarca’ya tercüme edilmeli veya el kitapları basılmalı.

  • 2.  Dini faaliyetler  – Dini eğitim, yayın ve diğer etkinlikler Arapların elinden alınmalı ve T.D.A.Vakfı ile birlikte çalışmalar yapılarak, dini ve milli eğitimi bütünleştirilmeli. Aynı zamanda Hıristiyanlık  faaliyetlerinin  önüne geçilmeli.
  • 3. Kısmi göç – Pomak Türklerinin  yoğun  olarak  yaşadıkları köy ve  kasabalardan, akraba ağı geniş olan ailelerden seçilen aileler göçmen olarak  Türkiye’ye kabul edilerek” Türkiye ile olan diyalogları güçlendirilmelidir. Türkiye‘ye alınacak 50 – 60 ailenin sağlayacağı bağın etkisi iki üç kuşak sürecektir. Ancak bunlara Türkiye’de imkanlar yaratılması ve yardım edilmesi de şarttır.
  • 4. Sivil  örgütleme – Pomak Türklerinin yoğun olarak yaşadıkları yerlerde sivil teşkilatlanmalara ön ayak olunmalı, yardım edilmeli ve bu konuda eğitim verilmelidir. Bilinçli kişiler seçilerek sivil teşkilatlar kurmalarına yardım edilmeli ve faaliyetleri  desteklenmelidir. Türkçe kurslar acilen açılmalı.
  • 5. Pomak Türkleri – Hak ve Özgürlük Hareketi  ile bütünleşmeleri  için gerekli faaliyetler yapılmalı ve bunlar Bulgaristan’da yayılmalıdır. Zaman zaman Türk   düşmanları buna engel olmaya çalışacaklardır. Bu nedenle bunlara kendilerini ifade etme fırsatı verilmemeli.

II. Örgütlenme çalışmaları: Örgütlenme çalışmalarını üç başlık altında yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
1.  Siyasi örgütlenme:
2.  Sivil örgütlenme:
3. İktisadi ve ticari örgütlenme:

Offline Nazmi

  • Charter member
  • *****
  • Posts: 3895
  • Gender: Male
  • Да почива в мир!
Marlboro,povecheto syforumnici NE ti razbirat postinga!!! Za da se chete osven na latinica ili kirilica,ili na drug ezik go prevedi.Az shte go napravq vremenno!
Pri sledvasht posting na nerazbiraem ezik shte byde izstrit.Ima si pravila na foruma!!!


 Част от превода...


Турци и помаци в България 2
1945 - 49 година между българските помаци живеят в близост до границата с Гърция за Турция, особено след като те не са достатъчно надеждни за новия режим сили са заемали вътрешните части на България.
Понякога села са напълно изпразнени по това време. 30 км до турците, помаците села нагоре през 1950 г., е бил обект на разреши влизане и излизане. Така места беше въведена непрекъснато държат под контрол на статуса, който продължава до 1992.



 ...
" В душата ни всеки има скрита болка"
 Самоопределението какви сме,е нашето решение"!

Offline ibrahim65

  • Moderator
  • *****
  • Posts: 3000
  • Gender: Male

Offline BG POMAK

  • Senior member
  • ****
  • Posts: 239
А какво ще кажете за книгата на Академик Петър Япов "Помаците"? Там отразено ли и правилно произхода на помаците?Ще ми е приятно да прочета за Вашите коментари!!!!!!!!